İçimizi Yakan Helikopter Kazası

Terörle mücadelede görevli on üç askerimizi Şırnak/Şenoba bölgesinde elim bir helikopter kazası sonucu yitirdik. İlk görünüşe ve Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre bu bir kaza olayıdır. Bir terörist saldırısı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu kaza İçimizi Yakan Helikopter Kazası olmuştur.

İçimizi Yakan Helikopter Kazası

Terörle mücadelede kaybettiklerimizin yanı sıra, bu mücadelenin yarattığı ağır koşulların etkisiyle bölgede geçmişte bir çok kazalar yaşanmıştır. Terörle mücadelenin özelliği gereği, bölgede bulunan birlikler her türlü hava koşullarında ve her mevsimde daima hareket halindedirler. Bölgede gerek operasyonları, gerekse idari-lojistik faaliyetleri birlikte değerlendirdiğimizde, alan içerisinde yoğun bir hareketlilikten bahsetmek mümkündür. Operasyonların dışında, personel ve malzeme nakli gibi bir çok faaliyet bazı bölgelerde güvenlik gerekçesiyle hava vasıtaları ile yapılmaktadır.

Gönül arzu ederki hiç kaza olmasın, canlarımız gitmesin

Helikopterler, terörle mücadele sahasının vazgeçilmez ana vasıtalarından biridir. Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunan helikopterlerin büyük bir kısmı bu bölgede görevlidir. Bölgede yaşanan büyük hareketlilik içerisinde kazaların olması da kaçınılmaz olmaktadır. Bu kadar yoğun hareketliliğe rağmen bölgede çok sık kazaların olduğunu söylemek yanlış olacaktır. Gönül arzu ederki hiç kaza olmasın, canlarımız gitmesin. Ama maalesef bölgede teröristle çatışma riski kadar, her zaman kaza riski de vardır.

Askeri literatürde bu tarz kazalara idari zayiat denilmektedir. Dünyadaki harp tarihlerini incelediğimizde, muharabe sahasında verilen zayiatların önemli bir kısmını idari zayiatların oluşturduğunu görürüz.

Terörle mücadele bölgesinde esas ağırlıklı olarak manevra kabiliyeti yüksek ve coğrafi koşullara daha uyumlu olan Skorsky (UH-60) helikopterleri kullanılmaktadır. Couger helikopterleri ise daha çok komuta kontrol, personel ve lojistik nakliyatlarda bir ulaştırma vasıtası olarak kullanılmaktadır. Taşıma kapasitesi tam teçhizatlı yirmi bir personeldir. Ancak bu sayı, hava durumu, uçuş yüksekliği ve uçulan bölgenin rakımına göre taşıma kapasitesi değişmektedir. Uçulacak rakıma bağlı olarak bazen on kişi bile fazla gelebilir. Buna pilotlar karar verirler. Mutlaka burada da dikkate alınmıştır.

Söz konusu kazada tele takılma olayı esas incelenmesi gereken husustur. Helikopterin Şenoba Tugay Komutanlığı’nın pistinden kalktığı anlaşılmaktadır. Pilotlar bölgeyi karış karış bilecek kadar ezberlemişlerdir. Kaldı ki bu olayda pilotlar, havalanmadan önce bu yüksek gerilim hatlarının durumunu mutlaka hesap etmişler ve biliyorlardır. Bu helikopter pistine de defalarca inip kalkmışlardır. Önlerine yüksek gerilim hattının sürpriz olarak çıkma ihtimali hemen hemen sıfırdır. Ayrıca bu hatlar ve bölgedeki diğer ayrıntılar, kendi özel uçuş haritalarında da mutlaka vardır ve işaretlidir.

O halde ne oldu da bu kaza meydana geldi?..

Bu olayda iki ihtimal olabilir

Birincisi: Bölgede ani değişen hava akımına bağlı olarak başlangıçtaki kalkış istikametini gerilim hattı istikametine çevirmek zorunda kalmaları ve yeterli irtifaya kavuşamadan hatta çarpmaları.

İkincisi: Kalkışı müteakip doğrudan hattın üzerinden aşarak geçebileceklerini hesaplamalarına rağmen, ani güç kaybına bağlı olarak hattın üzerine doğru helikopterin yığılması olabilir. Elbetteki gerçek durum, kaza kırım ekibinin yapacağı inceleme ve rapor ile açıklığa kavuşacaktır.

Ayrıca, burada sorgulanması gereken bir diğer husus daha var. Hava vasıtalarını bu tür tellerden korumak için yüksek gerilim hattındaki tellerin üzerine takılması gereken kırmızı-beyaz uyarı işaretler. Veya başka dikkat çeken renkli uyarı topları/küreleridir. Ayrıca direklerin üst kısımlarının boyanması gerekmektedir.

Açık kaynaklardaki resim ve videolardan bu bölgedeki hatların üzerinde uyarı toplarının/kürelerinin olmadığı görülmektedir. Bu müessif kazadan ders çıkarılarak, benzer kazaların tekrarlanmaması adına tüm bölgedeki yüksek gerilim hatlarına bu uyarı işaretlerinin bir an önce takılması gerekmektedir.

Şehitlerimize allahtan rahmet, ailelerine ve tüm ülkemize sabırlar diliyorum. Ruhları şad olsun.