Sanat camiasını ve sektörü çöpe çeviren sahtekar üçkağıtçılar
Sanat camiasını ve sektörü çöpe çeviren sahtekar üçkağıtçılar … Organizatörlük ve Yapımcılık anlamında geniş bir yelpazede faaliyet gösteren bir şirkete ve sanat akademisine sahip dev bir ismin ve benim eski menejerimin bir serzenişi oldu ve bende yoğun şikâyetler üzerine bu konuyu tekrar bir kez daha sizlerle paylaşmak istedim. yorum/haber…
Sanat camiasını ve sektörü çöpe çeviren sahtekar üçkağıtçılar
Sevgili Arkadaşlar değerli okurlar maalesef sanat camiasında Organizatörlük, Müzisyen Solist, Ses Sanatçılığı Tiyatro Turne kültürü, Cast Direktörlüğü ve Menejerlik sektörü ve Film Yapımcılığı, Oyunculuk, Senaryo Yazarlığı ve Yönetmenlik Kısaca bilumum tüm sanat dalları açısından da baktığımızda işin sorunları çok büyük aslında.
Hani ben her zaman derim ya benim bu güzel ülkemin tek sorunu Bilgisi olanın yetkisi yok / Yetkisi olanın bilgisi yok işte tamda buraya geleceğim. Liyakat sistemi maalesef sanat camiamızda da yok. Torpil ve iş bilmeyen abuk sabuk insanların elinde her dal var maalesef. Geçen özellikle Türkiye’nin en büyük menejerlerinden ve ülkenin şahsi anlamda yıldızı Manken Oyuncu Şarkıcı. Organizatörlük ve Yapımcılık anlamında geniş bir yelpazede faaliyet gösteren bir şirkete ve sanat akademisine sahip dev bir ismin ve benim eski menejerimin bir serzenişi oldu ve bende yoğun şikâyetler üzerine bu konuyu tekrar bir kez daha sizlerle paylaşmak istedim.
****
Bu Türkiye ‘ nin dev yıldızı olan ünlü yapımcı organizatör ve Menejeri olan bayan arkadaşımın sosyal medyada yaptığı bir paylaşım şu şekilde:
Film sektörünü mahvettiniz. Kara para aklayan herkes Film çekiyor ve yapımcı oluyor. Film çekmiş ve de Box Office’de Filmim var diye artistlik yapıyor. Gişede de toplam 1000 kişi, utanılacak kadar bile değil. Söylenmeyecek kadar iğrenç. İnstagramdan 15 sn. video çek maliyeti yok ilgi çekiyorsa en az 5000 kişi zaten izliyor. Yapım şirketlerinde çay kahve servisi yapanlar 2. Aylarında CAST Direktörü olmuş. Sektör diye bir şey bırakmadınız. Ne yeni yapımcı bozuntularını ne de o ucuz çöp Jeneriklerdeki Cast Direktörlerini, Ne de Box Office deki filmlerin çoğunun yapım şirketlerini hiçbirini tanımıyorum.
***
Bu kadar yıl 11 tane sinema filminde Ana Cast Direktörlüğü ve de Menejerlik yaptım. 15 Senemi verdim. Ben bu soytarıları tanımıyorum. Demek ki biz boşa çalışmışız. Bu kadar gevşek sahtekâra kalacaktı madem piyasamız. Bunca yıl neyin emeğini vermişiz ben anlamıyorum. Bu kadar iğrençleştirdiniz Dizi / Film Sektörü piyasasını. Gidin o iğrenç haram kazanılan paranızı başka yerlerde aklayın. Yazık değil mi? gerçekten yıllardır bu sektörde işi bilen profesyonelce ekmek kazanmaya çalışan insanların haklarına tecavüz ediyorsunuz kahpeler.
****
Bu serzenişin haklı tarafı olan sebepleri sıralayayım. Minibüsçü Turizmci Yapımcı Olursa, Fotoğrafçı, tur düzenleyen sağlık, iktisat, muhasebe bilmem ne mezunu orda burada maaşlı çalışmış işin okulundan eğitiminden teknik bilgisinden habersiz bir sürü safsata eline küçük bi kamera almakla yönetmen, Her eline kalem alan bende hikayeler karalıyorum bir senaryom var havaları. 3-4 Kişi toplayıp bilmem ne tiyatrosu hesabına gidip okullardan milli eğitimlerden izin alıp merdiven altı organizatörlük yapmalar, ele ayağa düşürmeler. Kukla sanatçısı diye çıkıp eline iki pofuduk toys shop oyuncağını iple alıp elde açıkta oynamalar ki orijinal hamurdan tutkalla yapılan gerçek kukla ve perde arkasından sahneleme hak getire, Karagözü çıkıp kostümle millete yutturmalar ki gerçek karanlıkta beyaz ışık perde arkasındaki görünmeyen gölge oyunu olan karagöz sanatı ve bunun tarihinden haberi olmayan bir sürü üçkağıtçılar.
***
Drama uzmanı hoca geçinip diksiyon tekerlemelerinden bir haber işin temelinden haberi olmayan ve Dramayı sadece Selanik’te bir köy sananlardan Tutunda… Müzisyen şarkıcı vs. diye ortalıklarda boy boy sahnelerde atıp tutup Türk müziğinde bir makam usul sayısı ve nota bilgisinin yanından geçmeyen makamı yalnız koltuktan ibaret sananlar. Düğün kamerasıyla iki sokak inip kafelerde onu bunu toplayıp öteberi çekip yönetmenliğe soyunanlar. İstanbul’un büyük caddelerinde Simit Saraylarında 40 kişi toplayıp elinde defter dosya şunu bunu çekicem deyip masadaki bütün yemek ve çayları oradaki iki tane keriz yada garibana kitleyen sahtekarlar. Bir iki şirkette eleman olarak masa başında 2 ay çalışmış çay öteberi servisi yapıp 3. Ay cast direktörü menejer olanlar.
****
Facebook veya İnstagram da bilmem ne yapım cast adı altında yapımcı diye kendini yutturan ama 18-25 yaş 25-30 yaş bilmem ne iç çamaşırı, yok reklam filmi bilmem ne katalog çekimi için özellikle sapık bir sistem ve tuzaklarla bayan oyuncu arayan sapıklar. Önüne gelen yapımcıya senaryom var diye her karaladığı ucubeleri götürüp eline iki kalem alıp şirketleri dosya dosya gezenler Bunca Profesörler büyük usta kalem ve yazarlar Üniversitelerin Dil Tarih Coğrafya Fakültelerinden mezun bir sürü profesyonel yazarlar, Devlet Tiyatrolarında uzun yıllar çalışmış sinemaya hizmet etmiş birçok Dramaturg ve Sinematolog senaryo ve Metin Yazarları dururken hemde…
***
Bir iki örnekle bunu pekiştirmek istiyorum. Seksenler dizisinin senaristi ve yapımcısı olarak İstanbul kartalda dizinin çekildiği platoyu satı alan ve Kocaeli Darıca daki Bayramoğlu Mahallesi olan darıca sahilini istihdam edip film platoları kuran ve bir çok diziye ev sahipliği yapan sayısız dizi projelerinin senaristi ve yapımcısı büyük usta Birol Güven bir röportajında şunu dedi: Benim film platolarım ve Mint Yapım Prodüksiyon hiçbir eksiği olmadan sektöre en profesyonel hizmet veriyor her gün ofisime bir sürü genç arkadaşlar geliyor hocam bir senaryom var bakar mısın bunu çekebilir miyiz.
****
Yav arkadaş bir taneniz de deyin ki hocam ben oyunculuk akademinizde eğitim almak ve oyuncu olarak yetişmek istiyorum deyin! Yok arkadaş ben kendim zaten senaristim dizi ve filmlerimi kendim ekibimle yazıyorum ne ihtiyacım var senaryoya diyor. Büyük usta Mehmet Selim Başeğmezin çırağı ve Türk tiyatrosunda İsmail Dümbüllü nün son çırağı olarak yetişmiş son büyük Türkiye mizin uluslararası sanatçısı ve devlet tiyatrolarından emekli her sanat dalına hakim olan usta Kuklacı / Yazar Metin Ateş katıldığı bir televizyon kanalında “Bu ustalar çırakların ölmesini mi bekleyecek öne çıkmak için” şeklinde bir cümle kullandı ki tüm belediye ve özel kurumların festival şenlik ve etkinliklerinde işe yaramaz sanatçı geçinen acemi çırakların sahneleri 5 kişi izleyici ile bomboş iken, Büyük ustanın gösterileri Feshane de; Cambazhane’ ve stadyumlarda 10 binleri 100 binleri buluşturuyor. Bir düşünün. İşte bu da ustalığın bir kanıtıdır.
***
Bu ülkede madem herkes her haltı biliyor, hepsi büyük usta Peki Neden o zaman Avşar Film Tims yapım, Ay Yapım, Erler Film ki Türker İnanoğlu 60 yıllık bir Türk Sineması Yapımcılık geçmişi, Neden bir Limon Yapım, Süreç film var.
Yıllarca Türk Sinemasına Emek vermiş ve dünya tarihine geçmiş Guiness Rekorlar Kitabına girmiş 1000 tane sinema filminin senaryosunu yazmış Bülent Oran, 395 Sinema Filmi ile 24 tane dizinin senaryosunu Yazan Sefa Önal, Sayısız filmin senaryosunu yazmış bir Sadık şendil büyük usta Rıfat Ilgaz, Efsane filmlere imza atmış Türk sinemasının ayrı bir cumhuriyeti büyük efsane Usta Senarist ve yönetmen Yavuz Tuğrul. Var.
***
Neden Reji koltuklarında uzun yıllar Bir Osman Sınav, Avni Kütükoğlu, Kartal Tibet, Tunç Başaran, Çağan Irmak, Vecihi Ener, Veli Çelik, Kaya Ererez, Ünal Küpeli, Ümit Efkan, Temel Gürsu lar var. Yıların ünlü menejeri ki Türkiye’de ilk cast ajansını 1975 te kuran ve eski manken menejer Türk Sinemasına sayısız yıldızı çıkaran Başak Gürsoy Bir Tümay Özokur, Bir Deniz Tüney, Bir Neşe Erberk var. Yada dev prodüksiyonlara imza atan nice şirketler neden var işte bu sorunun cevabı. Siz yoldan Ahmet’i Mehmet’i toplayıp orda burada yapımcı geçinen donanımsız eğitimsiz sahte filmcilere pirim verirseniz. Ya da işin acemisi yapımcı olmuş ama sponsora muhtaç olan ve sponsoru temin ettiği işadamı veyahut zengin milyarderin bir halt bilmeyen yeteneksiz oğlunu torpille başrol oynatarak gişede eyvah s…tık. Dedirtirseniz. Güzel ülkemde bunlar olur.
***
Belirli birkaç tanesi hariç o sırf gişede ticareten yeni yüzler var diye kadroda tanımadık adı sanı belli olmayan oyuncularla ticari safsatadan başka bir şey olmayan çöp ucuz korku film yapanlar bu güzel ülkemde o 90 lı Yıllarda sinemamızı yeniden şaha kaldıran O Mum Kokulu Kadınlar, Kız Kulesi Aşıkları, Ağır Roman, İstanbul Kanatlarımın Altında, Laleli de Bir Azize, Dar Alanda Kısa Paslaşmalar, Babam ve Oğlum, Duvara Karşı gibi efsane olmuş ve dünya sinema tarihinde yerini almış eşsiz sanat eserlerinin yanına bile yaklaşamaz kapısından bile giremezsiniz.
Türk sinemasında Oyuncu / Senarist/ Yapımcı ve Yönetmen bu dört kavramı bir arada yürüten sadece dört sanatçı vardı Memduh Ün, Osman Seden, Orhan Elmas ve Tunca Yönder bu ustalar bu dalların hepsine profesyonel hakim oldukları için bir arada bunları yürüttüler.
En karşı olduğum şeyde buydu ya zaten filmi çekmiş jenerikte ismi var Senarist Bay x, Yönetmen, Yapımcı Başrol Bay x madem her şeyi sen yapacaksın diğer alanlarda insana ne lüzum var. Herkes işini yapsa zaten bunları konuşuyor olmazdık. Liyakat sistemi ülkemde olmadığı için tüm alanlarımız ve sektörlerimiz bu halde.
***
Yıllardır son 7 senedir çıkacak olan bir yasadan söz edilip duruluyor. Üniversitelerin Güzel Sanatlar Oyunculuk bölümleri, Devlet Konservatuarı veya Özel Konservatuarların ilgili bölümleri ve Radro televizyon ile Sinema Televizyon gibi okullar ve bölümlerden mezun olmayanlar Cast Ajansı (Direktörlük), Menejerlik gibi işleri yapamayacak ve mevcut birçok firma kapanacak kriterlere uygunsuzluktan dolayı.
***
Oyuncu senarist Yapımcı Yönetmen vs. Gerekli donanım yetki bilgi ve diploma Belgeye sahip olma zorunluluğu getirilecek şeklinde bürokrasi anlamında idarecilerimiz ve Devleti yöneten Devlet büyüklerimizden bu yasal düzenlemeyi biran önce hayata geçirmelerini diliyoruz. Ve de en önemlisi tüm dallarda çalışan gerçek bu işin donanımına hakim tüm sanat camiasındaki çalışanlarımız ve sanatçılarımız başta olmak üzere sömürülen bir sürü emekçi insanımızın haklarını da Çok çeşitli Vakıf Dernek Sendika vs. sivil tolum kuruluşlarından duyarlı bir şekilde sahip çıkmalarını diliyoruz. Herkese İyi okumalar diliyorum…