Yılmaz Büyükerşen’i istifaya çağıran zavallı kulüp başkanı

Yılmaz Büyükerşen’i istifaya çağıran zavallı kulüp başkanı Haberi okuduğum zaman çıkardığım özet, “kulüp başkanının iktidarın değirmenine sutaşıma gayretinin olduğudur.” Yılmaz Büyükerşen’i istifaya çağıran zavallı kulüp başkanı …

Yılmaz Büyükerşen’i istifaya çağıran zavallı kulüp başkanı

Bu güne kadar alanım olduğu için hep siyasi yazılar kaleme aldım. Spor yazıları pek yazmam. Çünkü anladığım ve bildiğim bir alan olmadığı için, o alanı işinin uzmanlarına bırakmak doğrudur.

Geçen gün bir haber okudum…

“Yılmaz Büyükerşen’e istifa çağrısı…”

Doğal olarak dikkatimi çekti. Ve haberi baştan sona okudum.

Ve bu yazıyı kaleme alma nedenim de spor yazısı olmayacağı içindir.

Haberi okuduğum zaman çıkardığım özet, “kulüp başkanının iktidarın değirmenine sutaşıma gayretinin olduğudur.”
Olayı bu boyuta taşıyan neden; 13 futbolcunun lisans tescil işleminin gerçekleştirilememesi…

Lisans tescil işleminin yapılabilmesi için gerekli parayı Yılmaz hocanın vermediğini söylüyor, kulüp başkanı…

Kulüp başkanı, tesislerde düzenlediği basın toplantısında; “Hocamız Yılmaz Büyükerşen, bize iftira atıyor, verilen paralar nereye gidiyor diye sorguluyor. Eskişehirspor’u bu hale getiren, Sayın Yılmaz Büyükerşen’dir. Vaktinde, Mesut Hoşcan konusunda ısrar etmeseydi, Eskişehirspor küme düşmezdi. Bugün Erzurumspor belediyenin, Akhisar da öyle. Onlar yasal iş yapmıyor. Bu dünyada herkes üç kağıtçı dolandırıcı, bir tek Yılmaz Büyükerşen hocam doğru yapıyor. ‘Ben ona randevu vermem, buna randevu vermem.’ Öbürüne iftira. Böyle bir şey yok. Böyle bir üslup yok. Bu üslup hiçbirimize yakışmaz. Onu için vaktiyken, zamanıyken bırakın gidin. Gelsin yerinize yeni bir arkadaş. Hep birlikte oturalım. Bir sürü projemiz var. 26’da 26 gibi. Bunları paylaşalım. Bu kulübün meselelerini çözelim. Onun için mart ayında ‘adayım madayım’ tekrar buralara sakın girmesin. Bugüne kadar Yılmaz Büyükerşen’i biz destekledik. Bizim oylarımızla geldi. Artık vermeyeceğiz, desteklemeyeceğiz, istemiyoruz. Çünkü o kimseyi istemiyor artık. O, hep yurt dışlarında, tatillerde, Marmarislerde. Eskiden bu sokaklarda çok rahat geziyordu, bugün gezemeyecek. Bunları göz önünde bulundursun. Bugün bir saygınlığı var, saygınlığını yitirmeden görevinden istifa etsin aramızdan ayrılsın, biz de hemen çok kısa süre içerisinde şehrin bütün sorunlarını bitirip çözelim hep birlikte” demiş…

Krizi aşmak ve sorunsuz yola devam etmek için ise 15 Milyon Liraya ihtiyaçlarının olduğunu da söylemiş…

Eskişehirspor kulüp başkanı Halil Ünal denilen şahsı tanımam…

Ancak kendisine söylemem gereken birkaç söz var…

Öncelikle Büyükşehir belediye başkanları kulüp başkanı olur diye bir kural ve temayül yok.

“Vaktinde, Mesut Hoşcan konusunda ısrar etmeseydi, Eskişehirspor küme düşmezdi” diye bir acizlik ifaden var. Bu ifadeyle var olan alanı yönetemediğini itiraf ediyorsun. Dolayısıyla yönetemediğin alanı bırakacaksın ve yönetecek olan ehil insanlara teslim edeceksin.

Sana bir tavsiyem var…

Önce kendine bir basın danışmanı edin…

Bir kulüp başkanı nasıl konuşur ve hangi konulara değinir, hangi konulara uzak durur, sana onları söylesin.

Yılmaz hocanın adaylığına gelince, bu konuda kendinde söz söyleme hakkı görüyorsan çıkar karşısına aday olursun ve boyunun ölçüsünü alırsın.

Öyle hem ortak yürütülecek projelerden söz edip hem de iktidara yamanma oyunlarını sahneleme. Çünkü çok sırıtıyor. Kulüp başkanlığının bir kentte saygınlığı vardır…

15 milyon lira Eskişehir için çok büyük paralar değildir. O paralar da bulunur. Bulunmuyorsa o zaman dönüp kendine bakacaksın. Siz Yılmaz hocayı tanımıyorsunuz?

Anlaşılan o ki, hocayı biz sizden daha iyi tanıyoruz. Birde bizim kadar Eskişehir halkı iyi tanıyor…