Sabancı: ‘Karar alma süreçlerinde kadınlar başarılı’
Sabancı: ‘Karar alma süreçlerinde kadınlar başarılı’ … Sabancı; “Yapılan çalışmalara göre, kadınların karar alma süreçlerine dahil edilmeleri çalışanları daha çok motive ediyor ve daha iyi bir çalışma ortamı yaratıyor” dedi. detaylar haberimizde…
Sabancı: ‘Karar alma süreçlerinde kadınlar başarılı’
Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, kadınların enerji sektöründe iş gücüne katılım oranının yeterli seviyede olmadığını belirterek; “Kadınların karar alma süreçlerine dahil edilmeleri çalışanları daha çok motive ediyor ve daha iyi bir çalışma ortamı yaratırken diğer yandan daha başarılı bir risk yönetimi sağlıyor. Çalışmalar, özellikle enerji sektöründeki cinsiyet çeşitliliğinin karlılığı artırdığını gösteriyor. Kadınların karar alma sürecine katılımı verimliliği artırıyor” dedi.
“Temiz Enerji, Bilim ve Teknolojide Kadın Liderler” konulu konferans…
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC), Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu (CGFT) ve Hello Tomorrow Türkiye iş birliğiyle düzenlenen “Temiz Enerji, Bilim ve Teknolojide Kadın Liderler” konulu konferansın açılışında konuşan Sabancı, temiz enerji kaynaklarının daha sürdürülebilir bir enerji sistemine geçişin merkezinde olduğunu söyledi. Bu noktada teknoloji ve inovasyonun çok kritik kavramlar olduğunu kaydeden Sabancı; “Kadınların güçlendirilmesine yönelik önemli girişimler olsa da kadınlar, halen temiz enerji, bilim ve teknolojideki iş gücünün yarısından daha azını oluşturuyor ve karar verme düzeylerinde yeterince temsil edilmiyorlar” ifadesini kullandı.
“Kadınlar idari sorumluluklar alıyor”
Sabancı, küresel enerji sektöründeki kadınların iş gününün yüzde 20’sini oluşturduğuna dikkati çekerek; “Kadınların iş gücüne katılımı temiz enerji alanında yüzde 32 ile nispeten daha iyi durumda. Bu da muhtemelen kadınların sürdürülebilirlikle ilgili tercihlerini yansıtıyor. Petrol ve gazda ise bu oran, yüzde 22’ye düşüyor. Ayrıca, enerji sektöründe istihdam edilen kadınların yarısı, idari sorumluluklar alıyor. Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematikle ilgili işlerde çalışan kadınların oranı ise sadece yüzde 8,9. Özetle, enerji sektörü iş gücü açısından cinsiyet dengesizliğinin en yüksek olduğu sektör olmaya devam ediyor” sözleriyle değerlendirdi.
Kadınların enerjide liderlik pozisyonlarındaki temsilinin ise daha az seviyede olduğuna dikkati çeken Sabancı, 2018 yılında, dünyanın en büyük 100 petrol ve gaz şirketi arasından sadece birinin bir kadın üst yöneticisi olduğunu ve üst yönetim pozisyonlarının sadece yüzde 15’ini kadınların oluşturduğunu anlattı.
“Cinsiyet çeşitliliği karlılığı artırıyor”
Sabancı, Türkiye enerji sektöründe de oranların küresel değerlerle benzerlik gösterdiğini dile getirerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kadınlar enerji sektörünün yüzde 24’ünü oluştururken, yüzde 17’si yönetsel pozisyonlarda yer alıyor. Dünyanın acilen ihtiyaç duyduğu temiz enerji dönüşümünün ancak yeni bakış açıları ve yenilikçi iş modelleri getirebilecek kadınların daha fazla katılımıyla gerçekleşebileceğine inanıyorum. Yapılan çalışmalara göre, kadınların karar alma süreçlerine dahil edilmeleri çalışanları daha çok motive ediyor ve daha iyi bir çalışma ortamı yaratırken, diğer yandan daha başarılı bir risk yönetimi sağlıyor. Çalışmalar, özellikle enerji sektöründeki cinsiyet çeşitliliğinin karlılığı artırdığını gösteriyor. Kadınların karar alma sürecine katılımı verimliliği artırıyor. Bu noktadan hareketle, temiz ve yenilenebilir enerji konusundaki birçok girişim, kadınların güçlendirilmesine katkı ve destek veriyor.”
Türkiye’nin enerji politikasının çeşitli zorluk ve fırsatlarla dünyanın en hızlı büyüyen pazarlarından biri olacağını kaydeden Sabancı, çeşitli ve rekabetçi insan kaynağıyla Türkiye’nin potansiyelini gerçekleştirebileceğine inandığını vurguladı.
“Yönetim pozisyonunda kadınların oranı düşük”
Konferansa video mesaj gönderen Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol da IEA‘da 4 yıl önce modernizasyon stratejisi başlattığını söyledi.
IEA bünyesinde kadınların iş gücüne daha fazla katılımını amaçladıklarını belirten Birol, şunları kaydetti:
“Modernizasyon stratejisiyle enerji sektöründe cinsiyet eşitliğini destekleme kararı aldık. Bugün tüm küresel iş gücüne bakıldığında, kadınların temsilinin yüzde 49 olduğunu görüyoruz ancak konvansiyonel enerjiye bakıldığında, kadınların oranı yüzde 25 seviyesinde kalıyor. Yenilenebilir enerjide bu oranın çok daha yüksek olduğu düşünülebilir ancak orada da üçte bir oranında kadın çalışan var. Yönetim pozisyonunda bu oran çok daha düşük.”