Erkan: ‘işçilerin sağlığını riske atmaya kimsenin hakkı yok’
Erkan: ‘işçilerin sağlığını riske atmaya kimsenin hakkı yok’ … Erkan; “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Bayramı’nda çifte bayram yaşanacağını ve normalleşme sürecine girildiğini söyleyedursun; Bilim Kurulu üyeleri ve bilim insanları durumun böyle olmadığını ısrarla dile getiriyor” dedi. detaylar haberimizde…
Erkan: ‘işçilerin sağlığını riske atmaya kimsenin hakkı yok’
Emek Partisi Kocaeli İl Örgütü, fabrikalarda koronavirüse yakalanan ve hayatını kaybeden iki işçiye dair açıklama yaptı: “Modül Çelik işçisi İsmail Işık’ın ve Hyundai işçisi Akay Tüysüz’ün ölümünden kim sorumlu?”
“İşçilerin talebi hayatta kalmak”
Emek Partisi (EMEP) Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan imzalı yapılan yazılı açıklamada, bu koşullar altında çalışmak zorunda bırakılan işçilerin ölüm haberlerinin geldiği belirtilerek; “1 Mayıs, İşçi Sınıfının Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü’nde Modül Çelik işçisi İsmail Işık‘ı ve bir gün öncesinde de Hyundai’de çalışan Akay Tüysüz isimli işçi arkadaşımızı Covid-19 virüsüne yakalanmaları sonucu kaybettik. Kaybettiğimiz bu iki işçi de salgın döneminde işe gitmek zorunda kalan milyonlarca işçi gibi, en büyük talepleri ‘hayatta kalmak’ olan işçilerdi” denildi.
“Kronik rahatsızlığı olan çalıştırılıyor”
Emekli olmasına rağmen çalışmak zorunda olan İsmail Işık’ın durumuna dair bilgiler veren Erkan, “İsmail Işık, emekli olduğu halde çalışmak zorunda olan milyonlarca emekli işçiden biriydi. Çalıştığı Modül Çelik’te işçiler işe serviste ayakta gidiyordu. Yemekhane kapatılmış; yemekler ekmek arası şeklinde dağıtılıyor ve öğle arası yapmalarına izin verilmiyordu. Kronik rahatsızlığı olan pek çok işçi çalışmak zorunda bırakılıyordu. Ve korkulan oldu, bu koşullar altında çalışmak zorunda bırakılanlardan biri olan İsmail Işık, yaşamını yitirdi” dedi.
“Hükümet ve patronların tek derdi daha çok kâr”
Hyundai‘den yapılan açıklamada piyasaya yeni sürülecek aracın durumunda herhangi bir erteleme olmayacağının ifade edilmesini de eleştiren Erkan; “Hyundai’de çalışan 3 çocuk babası Akay Tüysüz ise 1 aydır hastanede tedavi görüyordu. Hyundai fabrikasında bir işçinin test sonucunun pozitif çıkması sonrası 27 Mart’ta işçiler önce 4 günlük idari izine çıkarılmış sonrasında da kısa çalışma ödeneğinden yararlanılmıştı. Otomotiv sektöründe salgın nedeniyle duruşa en geç geçen (27 Mart) ve üretime en erken başlayan (20 Nisan) Hyundai’nin genel müdürü ise yaptığı açıklamada, piyasaya yeni çıkarılacak olan otomobilin satışında herhangi bir erteleme olmayacağını belirtiyordu” ifadelerini kullandı.
“Çifte bayram yalanına inanmayın”
“Şimdi soruyoruz Modül Çelik işçisi İsmail Işık’ın ve Hyundai işçisi Akay Tüysüz’ün ölümünden kim sorumlu?” diyen Erkan şunları ifade etti: “Evde kal çağrılarına rağmen işe gittikleri için kendileri mi? Yoksa işçileri emekli olduğu halde çalışmak zorunda bırakan, evde kalmaları için gerekli koşulları sağlamayan, işyerlerini denetlemeyen, işçileri sefalet ücretine ve patronların insafına terk eden bu sistem ve bizi yönetenler mi sorumlu? Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Bayramı’nda çifte bayram yaşanacağını ve normalleşme sürecine girildiğini söyleyedursun; Bilim Kurulu üyeleri ve bilim insanları durumun böyle olmadığını ısrarla dile getiriyor. Zorunlu olmayan işyerlerinin çalışmasını engellemeyen, sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde bile verilen özel izinlerle işçileri işe gönderen bu iktidar ve temsil ettiği patronların tek derdi daha çok kar etmek. Bir kez daha söylüyoruz; çarklar döndükçe virüs yayılmaya devam edecek ve işçiler ve aileleri açısından risk artacaktır. İşçiler ve ailelerinin sağlığını ve yaşamını riske atmaya kimsenin hakkı yoktur.”
“Zenginin parası ona her kapıyı açıyor”
Tek çarenin birlik olmaktan geçtiğini vurgulayan Erkan, “Evet, Koronavirüs salgını, temel amacı daha çok kar etmek olan kapitalist sistemin bir sonucudur. Bu sistem ile sağlık tümüyle paralı hale getirilmiş, koruyucu sağlık hizmetinden vazgeçilmiş ve tüm canlı yaşamı daha çok para kazanma hırsı ile tahrip edilmiştir. Koronavirüs, bulaşırken zengin fakir ayrımı yapmıyor ama zengin hastalanmamak için evde kalabiliyor, sağlıklı, dengeli beslenebiliyor. Hastalansa en iyi hastanede en iyi hekimlerce tedavi edilebiliyor. Kısacası zenginin parası ona her kapıyı açıyor. Emekçiler, yani yaşamak için çalışmak zorunda olanlarsa salgınla mücadelede tek başına bırakılıyor. Ona ‘Çaresizsin, çözümün yok, kaderine razı ol’ deniliyor” dedi.
“Çare bizim birliğimiz, gelin birlikte değiştirelim”
İşçilere ‘Gelin birlikte değiştirelim’ diye seslenen Erkan, “Biliyoruz ki; bütün bir hayatı yaratanlar olarak emekçiler ne tek başına ne de çaresiz. Bizler milyonlarız, bizler sorunları aynı, talepleri aynı olanlarız. Çözüm ise başta sağlık ve yaşam hakkımız için, bu sömürü düzenine karşı birlikte mücadele etmek. Emek Partisi olarak hiçbir işçi arkadaşımızın ve ailesinin bu süreçte zarar görmemesi, bir daha işçi ölümleri yaşanmaması için her fabrikada, her işyerinde, her mahallede birlik olmaya, salgına karşı ücretli izin, parasız sağlık hakkı, insanca bir yaşam ve çalışma koşulları için birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Ne yalnızız ne de çaresiz! Çare bizim birliğimiz, gelin birlikte değiştirelim. Gücümüz birliğimizden gelir” diye konuştu.