Atik: “Patronlar ve iktidar ‘ya açlıktan ya salgından ölün’ demektedir”
Atik: “Patronlar ve iktidar ‘ya açlıktan ya salgından ölün’ demektedir” … Atik; “Sokağa çıkma yasaklarına rağmen, virüsün en çok görüldüğü zamanda bile işçiler ve emekçiler çalışmaya zorlandı” dedi. detaylar haberimizde…
Atik: “Patronlar ve iktidar ‘ya açlıktan ya salgından ölün’ demektedir”
EMEP: Gıda fabrikalarında böyleyse gerisini siz düşünün!
Emek Partisi Gebze İlçe Başkanı Hasan Atik, salgın döneminde Namet ve Tayaş patronlarının aldığı tutumun, Gebze’deki fabrikalar açısından süreci en iyi yansıtan örnekler olduğunu söyledi.
Emek Partisi Gebze İlçe Başkanı Hasan Atik, Covid-19’un fabrikalardaki yayılmasıyla ilgili açıklama yaptı.
Atik, “Tayaş ve Namet, Gebze’de fabrikalarda yaşanan süreci en iyi yansıtan örneklerdir. Gıda işkolunda dahi durum böyleyken, metal ve petro kimya fabrikalarında yaşanan saldırıları siz düşünün! Patronlar ve iktidar bugün, “ya açlıktan ya salgından öl”ün demektedir. İşçi ve emekçilerin dağınık ve örgütsüz olması ise patronların saldırısını kolaylaştırmaktadır!” ifadelerini kullandı.
“Son süreçte Gebze’de bulunan fabrikalarda korkunç vakalar yaşandı”
Emek Partisi Gebze İlçe Başkanı Hasan Atik‘in imzasıyla yayımlanan açıklamanın tamamı şöyle:
“İşçi ve emekçiler, yakın tarihe kısaca göz attıklarında, her krizin, yeni gelişmelerin patronlar tarafından fırsata çevrildiğini göreceklerdir. COVİD-19 virüsüne dair geliştirilen söylemlerde de her ne kadar, “topyekûn mücadele”, “birlik” gibi sözler sarf edilse de gerçekler tam tersine doğru ilerledi. Patronlar ve onların işbirlikçileri, yaygın hastalık ve ölümle sonuçlanan bu süreci dahi, sınıfsal doğaları gereği, işçi ve emekçilere saldırının kalkanı haline getirdiler. Sermaye ve AKP işbirliğiyle ücretsiz izinler, kısa çalışma adı altında esnek çalışma gibi bir dizi saldırı bu süreçte hızla örgütlendi. İşten atmalar yasaklandı denilse de örneğin Gebze’de, yüzlerce işçi işsiz kaldı.
Son dört aylık süreçte Gebze’de bulunan fabrikalarda korkunç vakalar yaşandı, partimiz ise bu sürece dair düzenli açıklamalar yaparak, kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştı. Sokağa çıkma yasaklarına rağmen, virüsün en çok görüldüğü zamanda bile işçiler ve emekçiler çalışmaya zorlandı. Şimdi de, ‘yeni normal‘ ile başlayan açıklamaların ardından işçi ve emekçilere yeni saldırılar planlanmaktadır. ‘Yeni’ ekonomik paketler ile kıdem tazminatı gibi en temel haklara dahi göz koyan patronlar ve AKP, işçi ve emekçilere saldırı konusunda dur durak bilmiyorlar!
“İşçilere ‘Bahane bulmayın çalışın’ denildi”
‘Yeni normal’ ile ilçemizde bazı sokaklar karantina altına alınırken, bazı fabrikalarda ortaya çıkan tablo, kapitalizmin ne kadar acımasız bir sistem olduğunu bizlere yeniden ve yeniden göstermiş oldu. Fabrikalarda her geçen gün yeni vakalar yaşanmaktadır. Zenginler villalarında keyif çatarken, işçiler onların daha iyi, daha sağlıklı yaşamaları için ölmeye zorlanmaktadır. Örneğin Namet fabrikasında korkunç bir tablo yaşanmakta, sorumlular ise sadece seyretmektedir. Bugün 300’e yakın (karantinada olan, pozitif, şüpheli) vakanın olduğu Namet’te, işçiler sokağa çıkma yasaklarında bile çalışmaya zorlandı. Fabrika yetkililerine, ‘rahatsız’ olduklarını, ‘COVİD-19 belirtilerini’ yaşadıklarını söyleyen işçilere, fabrikanın orta yerinde deyim yerindeyse fırça atıldı. ‘Bahane bulmayın çalışın’ denildi. Göz göre göre işçiler bu sürece sürüklendi. Namet’te işçilerin, ‘Genç bir işçi kardeşimizin durumu ağır, yoğun bakımda. Ne olacak?’ sorusuna ise, ‘zaten kronik hastalığı vardı’ açıklaması yapıldı! Kronik hasta dahil, zorla çalıştırıldıklarını kabul eden yetkililer, vakanın arttığı bu hafta sonunda bile, pazar günü olmasına rağmen bazı işçileri çalışmaya zorladı.
Yaşanan bu gelişmeler ne yazık ki, Namet’le sınırlı değil. Örneğin Tayaş fabrikası, Nisan ayından bugüne işçilerin çalıştırıldığı fabrikalardan sadece biri. Şimdi Tayaş patronu işçilere, “ikramiyeleri pandemi koşulları nedeniyle veremiyoruz” diyebiliyor! Harıl harıl işçileri çalıştıran, yaşanan pandemi sürecinde dahi üretimini arttıran bu fabrikanın yaptığı açıklama, patronların açgözlülüğünü, işçi düşmanlığını bir kez daha göstermiştir.
“İşçiler birleşmeli, insanca yaşanacak düzen için mücadele etmeli”
Tayaş ve Namet, Gebze’de fabrikalarda yaşanan süreci en iyi yansıtan örneklerdir. Gıda işkolunda dahi durum böyleyken, metal ve petro kimya fabrikalarında yaşanan saldırıları siz düşünün! Patronlar ve iktidar bugün, ‘ya açlıktan ya salgından öl’ün demektedir. İşçi ve emekçilerin dağınık ve örgütsüz olması ise patronların saldırısını kolaylaştırmaktadır! Sadece Gebze mi? Hayır! Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de, pandemi süreciyle birlikte kapitalistler ve onların AKP, MHP gibi temsilcileri hunharca işçi ve emekçilerin haklarına yönelik saldırmaktadır. AKP ve küçük ortağı MHP’nin kıdem tazminatına yönelik başlattıkları saldırı, tarımda ÖTV’nin kaldırılmasını reddetmeleri ile devam ediyor. Patronlar ve onların partileri, sınıfsal karakteri gereği, kendi sınıflarına yakışan, insanlık düşmanı tavrı sergilemektedirler. Bugün bu saldırıların boşa çıkmasının koşulu ise en başta işçi sınıfının, örgütlü mücadeleyi büyütmesinden geçmektedir. Sendikalı, sendikasız tüm fabrikalarda işçiler birleşmeli, insanca yaşanacak bir düzen için mücadele etmelidir.”