EMEP: ‘Sınavsız Yarışsız demokratik eğitim için mücadele edelim’
EMEP: ‘Sınavsız Yarışsız demokratik eğitim için mücadele edelim’ … Erkan; “İktidar milyonlarca öğrenci, öğrenci velisi ve öğretmenin sağlığını, çeşitli düzeydeki kaygılarını yok sayarak bir kez daha ‘ekonominin öncelikleri’ söylemiyle tercihini patronlardan yana kullandı” dedi. detaylar haberimizde…
EMEP: ‘Sınavsız Yarışsız demokratik eğitim için mücadele edelim’
Sınav merkezli eğitim sistemi ve pandemi sürecinde sınavların öne alınmasına dair bir açıklama yapan EMEP İl Başkanı Arzu Erkan, sınavsız, yarışsız demokratik eğitim için mücadele çağrısı yaptı.
Emek Partisi (EMEP) Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan, eğitim sisteminin yıllardır uygulanan politikaların sonucunda ilkokuldan başlayarak tam anlamıyla sınav merkezli hale getirildiğine dikkat çekerek, okulların öğrencileri eğitmek, çok yönlü olarak gelişmelerini sağlamak yerine her yıl milyonlarcasını merkezi sınavlara hazırlayan bir yapıya büründüğünü belirtti.
Her gün insanların öldüğü korona salgını yaşanırken de tartışılan Liselere Giriş Sınavı (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavının (YKS) tarihleri turizm sezonu ve özel okul sahiplerinin beklentileri dikkate alınarak belirlendiğini vurgulayan Erkan şunları söyledi: “TTB başta olmak üzere, eğitim sendikalarının, çok sayıda bilim insanının itirazına rağmen, sınavların ertelenmemesi öğrencilerin eğitim hakkı ve sağlıkları ile ilgili kaygıların yok sayılmasına neden oldu. İktidar milyonlarca öğrenci, öğrenci velisi ve öğretmenin sağlığını, çeşitli düzeydeki kaygılarını yok sayarak bir kez daha ‘ekonominin öncelikleri’ söylemiyle tercihini patronlardan yana kullandı.”
“OKULLAR, SİSTEMİN EKONOMİK VE SİYASAL İHTİYAÇLARI DOĞRULTUSUNDA YAPILANDIRILDI”
Türkiye’de okulların, mevcut sistemin ekonomik ve siyasal ihtiyaçları doğrultusunda sürekli olarak yeniden yapılandırıldığını vurgulayan Erkan; “AKP iktidarı eğitimin bütün kademelerinde benimsediği dayatmacı tutum nedeniyle eğitimde yaşanan sorunları daha da derinleştirirken, öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda istedikleri okulda okuma koşullarını sağlamak yerine, onların hangi okula gideceğini, hangi dersleri alacağını kendi siyasal-ideolojik yönelimleri ve piyasaların ihtiyaçlarına göre belirlemek istiyor. AKP’nin hayata geçirmeye çalıştığı eğitim politikasının özünü, özellikle yoksul emekçi çocuklarını meslek liselerine, imam hatip liselerine ya da açık liselere yönlendirerek, çocuklara ve velilere bir anlamda “kırk katır mı, kırk satır mı?” dayatması oluşturuyor. Bugüne kadar, çeşitli adlar altında yapılan sınavlarda ortaya çıkan sonuçlar; çocuklarımızın matematik bilmeyen, soyut düşünemeyen, doğadaki olayları algılamakta ve yorumlamakta bilimsel anlamda yetersiz kaldıklarını gösteriyor” dedi.
“SINAVLAR YOKSUL EMEKÇİ ÇOCUKLARI AÇISINDAN ADALETSİZLİKLER YARATIYOR”
Eğitim sisteminin çocukları ve gençleri gerçek anlamda eğitmediğinin, sadece yapılacak sınavlara hazırladığının altını çizen Erkan şu ifadeleri kullandı; “İlkokuldan itibaren üniversiteye kadar yapılan sınavlarda çocuklarımız ve gençlerimiz resmen yarıştırılırken, okulda ve günlük yaşamda birbiriyle rekabet etmeleri isteniyor. Sınavlar üzerinden yapılan eleme ve yönlendirmeler; zaten eşit olmayan bir eğitim sistemi içinde özellikle yoksul emekçi çocukları açısından yeni eşitsizlikler ve adaletsizlikler yaratıyor. Salgın koşullarında sınavların ertelenmesine ilişkin toplumsal talebi dikkate almayarak öğrencilerin, öğretmenlerin ve ailelerinin hayatını riske atma tutumu da eğitime ilişkin bu pratiğin uzantısıdır. Daima piyasanın ihtiyaçları doğrultusunda ve kendi bekasını garanti edecek düzeyde bir eğitim sistemi inşa etmeye çalışan iktidar için rekabet de vazgeçilmezdir.”
“BİLİMSEL, DEMOKRATİK, LAİK, ANADİLİNDE VE PARASIZ EĞİTİM İÇİN MÜCADELE”
Piyasacı ve rekabetçi eğitim anlayışının terk edilmesi ve öğrencileri birbiri ile rekabet ettiren değil; onları geliştiren, çok yönlü bilgi ve beceri kazandırıcı; nitelikli bir eğitim anlayışının benimsenmesi gerektiğini belirten Erkan şunları söyledi; “Bu talep için eğitim alanında mücadele eden sendikaların, örgütlerin, eğitim çalışanlarının daima yanında olduk, olacağız. Bütün öğrencilere eşit fırsatların tanındığı bilimsel, demokratik, laik, anadilinde ve parasız eğitim için mücadele etmeye devam edeceğiz. Kurmak için mücadele ettiğimiz düzen sınav merkezli eğitim anlayışı yerine gençlerin ve çocukların zihinsel ve bedensel gelişiminin birlikte sürdürüldüğü; ezberci olmayan, yaratıcı yeteneklerini geliştiren bir eğitimin geçtiği düzendir. Bu koşullarda sınavlara katılmaya zorlanan öğrencilerimize başarılar diliyor; elemesiz bir eğitim sistemi için mücadeledeki yerlerini almalarını umuyoruz. Gelecekleri gençliğin mücadelesiyle şekillenecektir.”