Büyükakın: “İnsanlığın En Doğal Hakkı Sağlıklı Yaşam Hakkıdır”
Büyükakın; "Küresel barış ve istikrarı tehdit eden bu tip yaklaşımlar dünyanın belirli bölgelerinde halen devam ederken, insanların en doğal hakları arasında yer alan sağlıklı yaşama hakkı da pandemi nedeniyle tehdit altındadır”
Büyükakın: “İnsanlığın En Doğal Hakkı Sağlıklı Yaşam Hakkıdır” … Büyükakın; “Filistin’deki, Arakan’daki, Suriye’deki milyonlarca insanın feryadını yıllardır duymazdan gelen uluslararası toplum, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni de adeta yok saymaktadır” dedi. detaylar haberimizde…
Büyükakın: “İnsanlığın En Doğal Hakkı Sağlıklı Yaşam Hakkıdır”
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 72 yıl önce 10 Aralık 1948’de kabul edildiğini hatırlatan Başkan Büyükakın; “Zaman zaman dünya üzerinde insanların özgürlüklerinin ihlal edildiği, adaletsizliğin arttığı, masumların inançları yüzünden katledildiği günleri üzülerek yaşıyoruz. Küresel barış ve istikrarı tehdit eden bu tip yaklaşımlar dünyanın belirli bölgelerinde halen devam ederken, insanların en doğal hakları arasında yer alan sağlıklı yaşama hakkı da pandemi nedeniyle tehdit altındadır” dedi.
“Covit-19 yaşama hakkımızı da elimizden alacak boyutlara gelmiştir”
Dünya üzerinde mazlum halkların ezildiği, merhametle insanlık arasında yeni duvarların örüldüğü coğrafyaların halen var olmasından duyduğu üzüntüyü dile getiren Başkan Büyükakın, sözlerine şöyle devam etti; “Terör eylemlerinin, kültürel ırkçılığın, tahammülsüzlüğün ve İslam düşmanlığının zirveye ulaştığı dünyamızda Çin’den başlayan Covit-19 salgını, dünya genelinde sağlıklı yaşama hakkımızı da elimizden alacak boyutlara gelmiştir. Türkiye gibi ülkeler bir yandan küresel barış ve istikrarı sağlamaya çalışırken, bir yandan da pandemi salgınında vatandaşlarının sağlığını koruma gayreti içindedir.
Kendinden olmayanı yok sayan, İslam karşıtlığını bir oy aracı olarak kullanan siyasetçiler; nefret söylemini ifade özgürlüğü adı altında normalleştiren medya ve günümüz sorunlarına çözüm üretemeyen uluslararası örgütler; pandemi karşısında da zafiyet ve acziyet içindedir.
Filistin’deki, Arakan’daki, Suriye’deki milyonlarca insanın feryadını yıllardır duymazdan gelen uluslararası toplum, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni de adeta yok saymaktadır. Böyle bir dönemde Türkiye’nin, milyonlarca mülteciye yönelik yaptığı insani yardım; pandemiye karşı yürüttüğü mücadele ve terör örgütlerini ortadan kaldırmaya yönelik başarılı operasyonları takdire şayandır.
Dünya genelinde savaşların, işgallerin, kan ve gözyaşının sona ermesi, açlığın, yokluğun, yoksulluğun, çeşitli salgın hastalıkların pençesinde kıvranan insanların dünyanın dikkatini daha çok çekmesi, her bireyin insan hak ve özgürlüklerinin sağlanması ve korunması için azami çaba sarf edilmesi, bireysel ve kurumsal alanda herkesin üzerine düşeni yerine getirmesi, toplumsal barış ve huzura en büyük katkıyı sağlayacaktır.
Bu düşüncelerle, 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü bir kez daha kutluyor; bugünün milletimize ve tüm insanlığa barış, huzur ve adalet getirmesini temenni ediyorum.”