Normal hayata geçiş tarihi belli oldu
Aşıda yaş sınırının 40’a düşürülmesiyle birlikte Koronavirüs salgınıyla mücadelede önemli bir aşamaya geçilirken, yeni bir kritik karar daha alındı. Öte yandan son günlerde hızlanan aşılamanın günlük 600 bin sınırına dayanması umutları artırırken, yasakların kalkacağı ve normal hayata döneceğimiz tarih de belli oldu.
Aşılama programında 10 Haziran’da yaş sınırı 45’e düşürülmüştü. 13 Ocak’ta başlayan aşılamada toplam uygulanan doz 13 Haziran akşamı itibariyle 33 milyon 712 bin 157’e ulaşmış bulunuyor.
Her iki dozunu olanların sayısı ise 13 milyon 695 bin 543. COVID-19’la mücadelede uygulanan birinci ve ikinci doz aşı miktarı, son bir haftada 3 milyon 17 bin 541 arttı. Milliyet’ten Aykut Yılmaz’ın haberine göre koronavirüs salgınına karşı aşılama çalışmalarına hız verilirken, aşı hakkı tanınan grupta yer alanlardan bazılarının randevu almaması sağlık çalışanları arasında tartışma yarattı.
Türkiye’nin aşılama hızı her geçen gün artarken, geçen cuma günü aşı hakkı tanınan grupta yer alan ancak randevusuz kişilere aşı yapılmaya başlanması beklenmedik bir sonuç doğurdu.
Sağlık Bakanlığı’nın aşı zayi olmasın diye böyle bir uygulamayı cuma günü duyurduğunu belirten Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu 2. Başkanı Hacı Yusuf Eryazğan, şunları dedi: “BioNTech aşılarında sıkıntı yaşanmaması için aşı hakkı olup da randevusuz gelen vatandaşa aşı olabileceği belirtildi. Bu durum randevulu gelen vatandaşlar ile randevusuz vatandaşlar arasında sıkıntı yaratacaktı, karmaşaya yol açacaktı. BioNTech aşısı açıldığında 6 kişiye yapılıyor 5 randevulu kişiye uyguladık, gelen iki randevusuz kişiden önceliği kime vereceğiz? 6 kişiyi bulduk 2 kişi daha çıktı, onlara nasıl bir yöntem izlenecek? Bu noktada itirazlarımızı Sağlık Bakanlığı’na ilettik. İtirazlarımızı değerlendiren Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü bu işlemden vazgeçildiğini ve randevulu sistemin devam edeceği noktasında bir geri dönüş sağladı, bilgi verdi. Vatandaşlarımızın özellikle randevularına uymalarını istiyoruz.”
Öte yandan son günlerde hızlanan aşılamanın günlük 600 bin sınırına dayanması umutları arttırdı. Hürriyet gazetesinden Meltem Özgenç’in haberine göre, uzmanlara aşı çalışmaları bu hızla devam ederse, koronavirüs ile mücadele eden Türkiye iki ay içinde rahatlar ve sonbaharda normal hayatına geri döner görüşünde. Gelinen son durumu değerlendiren uzmanlardan Prof. Dr. Levent Akın, “Günde yarım milyon kişi aşılanırsa temmuzun ortasından sonra her türlü sosyal aktivite yapılabilir. Sonbaharda tedbirler gözden geçirilir” diye konuştu.
Prof. Dr. Necmettin Ünal, “Aşılama hızını 1 milyona çıkarırsak 2 ayda bu iş biter. Türkiye’ye özgü varyant da ortaya çıkmaz” derken, Prof. Dr. Barış Otlu, “Alınan önlemlerle ve giderek yaygınlaşan aşılama ile bu yıl sonuna kadar normal düzenimize dönebiliriz” dedi.
Prof. Dr. İsmail Balık ise, “Günde 1 milyon doz aşı yaparsak temmuz sonuna kadar toplumsal bağışıklık hedefine erişiriz. Sonbaharda eski normalimize dönebiliriz” açıklamasını yaparak tünelin ucunda ışığın göründüğü mesajını verdi.
YENİ VARYANT ÇIKMASINI ÖNLER
Ankara Üniversitesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal: “Türkiye aşılama hızını arttırdı ancak ülke aşılama kapasitesinin 600 binin üzerinde olduğunu düşünüyorum. Toplumsal bağışıklığın oluşması için toplumun yüzde 70-80’inin aşılanması gerekiyor. Aşılama hızını biraz daha arttırır ve günlük 1 milyona çıkarsak iki ayda bu iş biter. Bu durum Türkiye’ye özgü yeni varyantlar ortaya çıkmasına da engeller. Toplumdaki bağışıklık sahibi kişilerin oranı ile ilgili olarak tedbirler tabii ki gevşetilecektir. Rakamlar Sağlık Bakanlığı’nın elinde var. Ancak maske ve mesafe tedbirlerinin gevşetilmesinde aceleci olmamakta fayda var. Özellikle yabancılarla kontakta, aşı olmayanlarla aynı ortama girildiğinde maksimum koruma tedbirleri almak şart. İsrail başta olmak üzere aşı olmayanlarla ilgili önemli tedbirler alınıyor. Dini aktiviteler dahil, sinema tiyatro maçlar gibi toplu aktivitelere aşısız kişilerin girmesi bu ülkede yasak. Doğru mu? Bence bulaşı engellemek açısından doğru. Yapılabilirliği de bir yere kadar. Türkiye’de de böyle kurallar getirilebilir ama bu siyasi bir tercihtir. Ancak her kuralı devletin getirmesi gerekmiyor. Bir fabrika düşünün patron diyor ki ‘üretim kapasitesini düşürmemek için aşı olmayan kişileri çalıştırmayacağım’. Bu çok önemli bir girişim olmaz mı? Yani artık özel girişime de karar almak için sorumluluk düşüyor.”
“YENİ VAKALAR ÇOK AZALACAK”
Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Barış Otlu: “Sağlık Bakanlığımız tarafından uygulanan COVID-19 aşılama programı ülkemizde giderek hızlanarak, aşıya erişim toplumumuzun büyük bir kesimi için mümkün hale gelmiştir. Aşılamada bizden önde olan ülkeler model alındığında aşı programında yaşanan bu ivmenin etkisini birkaç ay içerisinde daha belirgin olarak göstereceğini, yeni vakaların ve hastaneye yatışların oldukça azalacağını öngörebiliriz. Bu durum, mutlaka alınan önlemlere de yansıyacak ve hayat giderek normale dönecektir. Ülkemizde aşılama programı kapsamında kullanılan tüm aşılar, gerekli güvenlik testlerinden geçirilmektedir. Gelişebilecek yan etkiler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıkı bir şekilde takip edilmektedir. Uygulanmakta olan aşı programına destek vermek, pandemi ile yapılan mücadelenin başarısı açısından çok önemlidir. Alınan önlemlerle ve giderek yaygınlaşan aşılama ile yılsonuna kadar alışmış olduğumuz normal düzenimize dönebileceğimizi düşünüyorum.”
SONBAHARDA ESKİ NORMAL
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık: “Günde 1 milyon doz aşı uygulanması durumunda temmuz ayı sonuna kadar toplumsal bağışıklık hedefine erişiriz. Sonbaharda ise eski normalimize dönebiliriz. Elbette bu, aşı tedarikinde sorun kalmamasına ve insanların aşı olmak konusundaki uyumuna bağlı. Toplumun en az yüzde 60’ı aşılandığında hastalık ‘salgın’ formundan çıkıp az sayıda enfeksiyon vakası olarak görülmeye, artık toplumu ciddi şekilde etkilememeye başlayabilir. Elbette bu süreçte aşı olmamış kişiler için risk devam edecektir.”
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Akın: “Aşı tedariki arttığı için Sağlık Bakanlığı hızlı biçimde toplumun tüm kesimlerini aşılamaya çalışıyor. Randevuların doluluk oranlarının yüzde 99’a çıktığı açıklandı. Artık aşı kuyrukları oluşuyor. Günde yarım milyon kişi aşılanırsa temmuzun ortasına kadar 50-60 milyon kişiye en az bir doz aşı uygulanmış olacak. Yani bu hızla giderse sonbahara girerken toplumda istenilen ölçüde en az iki doz aşı yapılmış kişi sayısına ulaşılacak. Bu durum da çok düşük sayıda yeni vaka görülmesini sağlar. Bu nedenle ısrarla söylemek istediğim konu, kapalı mekanlarda ve pazar yerleri, alışveriş merkezleri, sokaklar gibi kalabalık yerlerde maske ve mesafe kurallarına uyulması gerektiği.”
“TEMMUZ’UN İKİNCİ YARISINDAN SONRA”
“Hava sıcaklığının artması virüsün bulaşma ihtimalini azaltmaz. Ancak bu mevsimde insanlar açık alanlarda daha çok bulunduğu için yakın temas olasılığı düşer, hastalığın bulaşma ihtimali de bu nedenle azalır. Hem aşılama hızının artması hem de mevsimsel avantajlar nedeniyle vaka sayılarındaki düşme toplumda sosyal aktivitelerin yaşanmasında bir rahatlık sağlayacaktır. Ancak bu rahatlık hastalığın ortadan kalktığı anlamına gelmeyecek. Tedbirlerin gevşetilmesi kontrollü olmalıdır. Temmuzun ikinci yarısından sonra mesafe ve maske kurallarına dikkat edilerek her türlü sosyal aktivite yapılabilir. Sonbahara girerken tedbirler yeniden gözden geçirilecektir.”