Gönlüm yeni 13-0’dan yana
Gönlüm yeni 13-0’dan yana … Halkta karşılığı olanlar ipi göğüsleyecek. Bugüne gelinceye kadar, parası olanlarla yüreği olanlar sahalardaydı. yorum/haber…
Gönlüm yeni 13-0’dan yana
Yerel seçimlere 6 gün var…
Adayların uzun maratonu bitiyor…
Sandıktan kim çıkarsa bizim belediye başkanımız olacak. Kentimizin yaşanabilir kılınmasında bir tuğlada o kayacak.
Bizde 12 ilçe ve 1 büyükşehir belediye başkanlığı için siyasi partilerin adayları üstün çaba sarfederek bu günleri yakaladılar. Halkta karşılığı olanlar ipi göğüsleyecek. Bugüne gelinceye kadar, parası olanlarla yüreği olanlar sahalardaydı.
Parası olmayanların insan gücü de olmadığı için sandığa yansıyacak halkta karşılıkları da olamayacaktır.
İlçe ilçe kimlerin kazanmalarını istediğimi açık açık yazacağım.
Alfabetik sırayla değerlendireceğim.
Başiskele:
Elbette gönlüm Zafer Mutlu’nun kazanmasından yana. Eğer CHP’nin yaptığı özveriyi İyi Partide gösterebilseydi, bugün Zafer Mutlu’nun mazbata beklediğini söyleyebilirdim.
Çayırova:
Bu ilçe için fikrim değişmedi. Üç adayın arasındaki yarış küçük farklarla sonuçlanacak. Eğer son üç güne bakıldığında geride görünen adayın önde olan lehine biraz ipi gevşetirse yine kazanacaklardır. Gönlüm İlhami Bayrak’ın kazanmasından yana.
Darıca:
Burada ittifak adayları yarışacak. Kim daha fazla performansla halka ulaşmışsa o ipi göğüsleyecektir. Bu kişi elbette Yakup Törk’tür.
Derince:
Bu ilçemizde millet ittifakının adayı eski baro başkanı Sertif Gökçe ismi en erken açıklanan aday olmanın avantajını çok iyi değerlendirdi. İsmi açıklandığı günden bu yana aralıksız ve sistemli bir çalışma yürüttü ve başkanlığı hak etti. Gönlüm elbette Sertif Gökçe’den yana…
Dilovası:
Bu ilçemiz için çok fazla bir şeyler söylemem çok anlamsız olacaktır. Ercan Dalkılıç kurduğu yapıyla ipi göğüslemiş ve sadece mazbatasını bekliyor.
Gebze:
Sert adayların yarıştığı bir seçim süreci yaşanıyor. Saadet Partisinin adayı güçlü, ittifakın adayı güçlü ve bunların yanında bağımsız aday da güçlü… Gönlüm elbette Recep Dursun’nun kazanmasından yana…
Gölcük:
Yıllar sonra bu aydınlık ilçemizde “martın sonu bahar” olacak. Çalışmaları ve toplumda kabul görmüşlüğü olan İsmet İşeri ipi göğüsleyecek.
İzmit:
Burada fikrim hiç değişmedi. Sanki koltukta oturan başkan bugünden Fatma Kaplan Hürriyet gibi yoğun hislerim var. Ayrıca görünen köy kılavuz istemez. Katıldığı etkinliklerde belediyecilikle ilgili tek cümle kuramayan birisinin sadece sloganlarla seçim kazanması gücüme gider…
Kandıra:
Kim ne söylerse söylesin, ismi açıklandığı günden buyana çalışmasını aralıksız sürdüren Ercüment Şahin İyi Parti adına ipi göğüslemeye çok yakın. Gönlüm Ercüment Şahin’den yana…
Karamürsel:
İşte şımarıklara ders verilmesi gereken en güzel ilçemiz. İttifakın adayı halkın gönlünü kazanmış. Durmadan parti değiştiren ve ilçesine hizmeti unutanı halkta unutacaktır. Gönlüm Ahmet Çalık’ın kazanmasını istiyor.
Kartepe:
Bu ilçemizde de birbirinin dengi adayların yarıştığını görüyorum. Gönlüm Cumhur Karakadılar’ın kazanmasından yana…
Körfez:
Bu önemli ilçede muhalefet kendisine altın tepside sunulan başkanlığı elinin tersiyle itti. Altın tepsiyle yine hak etmeyenlere iade ettiler. Bu ilçede gönlüm Recep Sarıdoğan’dan yana…
Buraya kadar 12 ilçenin üçünü Saadet Partisinin adayının, ikisini İyi Parti adayının, yedisini CHP adaylarının kazanmasını gönlüm istiyor dedim. Bu beklentinin finali elbette büyükşehir ile olacaktır. Büyükşehirde gönlüm elbette Serdar Kaman’dan yana. Eğer böyle bir değişim yaşanırsa Kaman’ın kazanmaması sürpriz olur.
Şimdiye kadar 13-0 kazananların dev bütçelerle hiçbir hizmet üretmedikleri yerde elbette gönül böylesine köklü bir değişim ister. 13-0 sıfır yapanlar gözlerini boyadıkları halkın desteğiyle çok fazla şımardılar. Bilboardların dışında halkın içinde yüzleri olmadığı için yüzlerini göremediklerimiz yine 13-0 hayali kurmanın şımarıklığı içindeler. Yüz metre standardına uygun yol yapmayı beceremeyenler yıllarca “yol yapıyorlar, hizmet ediyorlar” diye seçim kazandılar. AKP’nin belediyeleri de, müteahhitlerde kesinlikle standart bir yol yapmayı bilmiyorlar. Biliyoruz diyenler neden böyle yaptıklarını anlatsınlar. Şımarıklığın bir bedeli olmalıdır…