Süheyl Eğriboz sinemamızın dünyalar iyisi efsane kötü adamı
Süheyl Eğriboz sinemamızın dünyalar iyisi efsane kötü adamı Yeşilçam ve Türk Sinemamızda tüm yükü çeken ikinci ve üçüncü adamlar dediğimiz o gerçek emekçi sanatçılar. yorum/haber…
Süheyl Eğriboz sinemamızın dünyalar iyisi efsane kötü adamı
Değerli Arkadaşlar, sevgili okurlar; bu hafta köşemde sizlere geçtiğimiz günlerde 4. Ölüm yıldönümünü geride bıraktığımız büyük bir ustadan bahsedeceğim. Yeşilçam ve Türk Sinemamızda tüm yükü çeken ikinci ve üçüncü adamlar dediğimiz o gerçek emekçi sanatçılar. İşte onlardan en muhteşemi ve mükemmeli büyük usta Süheyl Eğriboz…
Gerçek hayatında bir o kadar Altın kalpli 3 çocuklu bir aile babası idi mutlu bir şekilde torunlarına kadar gördü ve ailesinin evlatlarının yanında öldü. Sizlere Süheyl amcamızı anlatayım.
Süheyl Eğriboz, 25 Haziran 1927 tarihinde Balıkesir’de doğdu. Bir süre Pertevnial Lisesinde okudu. Sinemaya ise 1940’ta Akasya Palas filminde yardımcı oyuncu figüran olarak girdi. Bir ara Muammer Karaca ve Ses Tiyatrosunda sahneye çıktı. 1946-1948 arasında İstanbul Yüzme İhtisas’ta yüzücülük yaptı.
“Aslında spor akademisini bitirdi ve milli birde Judocu idi”
Daha sonra tiyatrodan ayrılarak, sinema oyunculuğunu devam ettirdi. 1952 yılında Ayhan Işık ile İstanbul’un Fethi filmi için kamera karşısına geçti. İlerleyen yıllarda Sinema oyunculuğunun yanı sıra fotoromanlarda başrollerde oynadı ve televizyon dizilerinde de rol aldı. Süheyl Eğriboz Türk sinemasında kötü adam karakterleri ile yer etti ve o şekilde tanındı. Aslında spor akademisini bitirdi ve milli birde Judocu idi. Sinemaya devam ederken filmler dışında sabit bir mekanı olsun diye kendi kahvesini açarak uzun yıllar işletmeciliğini yaparak sinema da dahil emekli oldu. Aşağı yukarı 65 yıl sinemada emeği olan en takdire şayan sanatçılardandır.
1971 yılında çekilen Hz. Ömerin Adaleti filminde rol gereği Ömer Bin Hattab’ı öldürdüğü için Ramazan Bayramı sırasında 3-4 kişi tarafından sopalarla dayak yiyerek saldırıya uğramış ve kafasına 18 dikiş atılmıştır. 1979 yılında emekli oldu.
“Süheyl amcamız kendisinin rejisör olduğunu bilmiyordur”
Kendisi bir anısında şöyle anlatıyor. “Beşiktaş ta büyük bir kulüp adına spor salonunda judo müsabakalarında büyük bir organizasyon için çalışırken. Usta rejisör Memduh Ün 1951 senesinde oraya gelir. Süheyl amcamız kendisinin rejisör olduğunu bilmiyordur. Bir sinema filminde birkaç önemli akrobatik hareketlerin olduğu dövüş ve aksiyon sahneleri vardır. Bunun için bu sahneleri yapacak bir profesyonel sporcu ister. Oradaki arkadaşları birçoğu denenir ve takılırlar ve o gösterilen hareketleri Süheyl Amcamız eksiksiz büyük bir vücut kıvraklığı ile yapar. Daha sonra büyük usta Memduh Ün rejisör ve yapımcı olduğunu söyleyerek kartvizitini verir ve Bürosuna yarın saat 2 de gelmesini söyler. Süheyl Eğriboz da gider. Bir film için söylediği karakterle ilgili anlaşma yapar. Filmde başarılı bir şekilde tüm aksiyon sahnelerini oynar. Okul harçlığı üniversite için 35 lira babasının maaşı 550 liradır.
Kendisine bir filmden 5-6 sahnelik ücreti olarak 5800 lira verilince tomarla para ile eve gider. Babası da bu paraları nereden bulduğunu sorar oda bir filmde oynadığını buradan aldığını ve sporu ile de ilgili olduğunu söyler. Süheyl Eğriboz babasından izin de ister sinema oyunculuğu yapmak istiyordur. Babası okulunu bitirene kadar izin vermez. Ama o babasını ikna eder okulunu bitirir ve sinemaya atılır. Memduh Ün kendisi ile 5-6 filmde peş peşe çalışınca sinemaya kalıcı olarak adım atmış olur.”
“4 filminde başrol oynamıştır”
Sinemada Ağırlıklı olarak başta Cüneyt Arkın ve Fikret Hakan olmak üzere bir sürü jön ve aktörle kamera karşısında 400’e yakın film çekmiştir. Bir dönem Yeşilçamın sonuna doğru kriz döneminde 1978-1980 arası sinemamızı canlandırmak üzere 5 filmlik bir seri olan Sütçü serisi adlı filmlerde oynamak için kamera karşısına geçer bu serinin 4 filminde başrol oynamıştır. Sütçünün Rüyası, Haydi Bastır Sütçü, Sütçü Kıbrıs ta, Sütçü ve Eşeği başrol oynadığı filmlerdir. Bu filmlerde Danyal Topatan ile kamera karşısına geçmiştir. 4. Filmi bitirdikten sonra. Yapımcının batması dolayısıyla devam edemezler. Jönlük sakata girer ama bu Süheyl amcayı yine yıldırmaz ve azimle devam eder. Sütçü lakabı da o günlerden kalmıştır. Türk sinemamızın efsane karakter oyuncusu olarak sinema tarihimize altın harflerle yazılmıştır.
90’lı yılların başında TRT’nin tek kanallı döneminden çıkılarak. TRT döneminden bu yana başlayan dizi furyası döneminde de televizyon dizilerinde rol almıştır. Çektiği bir sürü filmde başrollerin belirli bir kısmı hariç çoğunluk dublör kullanırken ve yan karakterler ile ikinci adam dediğimiz karakter oyuncuları kelle koltukta canla başla o izlediğimiz enfes sahneleri çekerken bin bir güçlükle emek vermişlerdir. Süheyl Eğriboz için şüphesiz Türkiye’nin en büyük aksiyona hakim karate ustası büyük aktörü Cüneyt Arkın ile birlikte rol alması ona çok şey katmıştır.
Büyük usta Kasım 2013’te kendine ait evinde kızı ve damadı ile birlikteyken beynine giden iki damarındaki tıkanıklık sebebiyle İstanbul Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak yoğun bakıma alındı. İki ay boyunca tedavi gören usta Süheyl Eğriboz 10 Ocak 2014 günü sabaha karşı hayatını kaybetti. Cenazesi halen daha defnedildiği İstanbul Eyüp mezarlığında bulunmaktadır.
Bende bir vefa borcu olarak güzel bir anekdot bırakıyorum. Hepinize iyi okumalar diliyorum.