Haber

Yıldızlı: “CHP toplumun beklentilerinden yana tavır almıştır”

Yıldızlı: “CHP toplumun beklentilerinden yana tavır almıştır”Yıldızlı; “Cumhuriyet Halk Partisi bu süreçte, özellikle kadına şiddet, cinsel saldırı ve istismar suçlarının kapsam dışı tutulması noktasında net tavır almıştır” dedi. detaylar haberimizde…

Yıldızlı: “CHP toplumun beklentilerinden yana tavır almıştır”

CHP Kocaeli İl Başkanı Harun Yıldızlı, hükümetin ve ortağının birlikte yasalaştırdığı af yasasının adaletsiz ve eksik yanlarını öne çıkaran bir basın açıklaması yaptı.

Yıldızlı yapmış olduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Cumhuriyet Halk Partisi, uzun zamandır, cezaevlerindeki sağlıksız ve insan onuruyla bağdaşmayan koşulların düzeltilmesi ve adil bir ceza-infaz düzenlemesi getirilmesi yönünde popülist yaklaşımlardan uzak, gerçekten toplum beklentilerini karşılayacak bir düzenleme için mücadele vermiştir.

Binlerce tutuklu ve hükümlü; tüm dünyayı ve ülkemizi saran; hayati tehlike arz eden bir virüs salgınını 30’ar kişi kaldıkları 8 kişilik koğuşlarda ve sağlıksız koşullarda karşılamak zorunda kalmıştır. Bu yönüyle bakıldığında; vicdanları yaralamayan, akıl ve mantık ölçüsünde ele alınan her türlü infaz düzenlemesine grubumuz da destek vermiştir.

“Hükümlüler evlerine gönderiliyor tutuklular içeride”

İnfaz düzenlemesinin bu dönemde gündeme alınmasının bir sebebinin de Covid-19’un cezaevlerinde yayılmasına yönelik önleyici tedbirler olduğu bilinmektedir. Nitekim kanuna eklenen geçici madde ile pek çok hükümlünün iki ay süreyle geçici olarak evlerine gönderilmesine karşın; haklarında henüz hüküm kurulmamış ve tehlikelilik hali oluşturmayan, siyasi gerekçelerle tutuklu bulunan binlerce kişi için en azından ev hapsi gibi bir adli kontrol tedbirleriyle tahliyelerine yönelik bir düzenleme yapılmamış olması başlıca eksikliktir.

“İktidar kadına şiddet suçları kapsam dışı tuttuk diyerek toplumun aklıyla alay ediyor”

Türk Ceza Kanununda ‘Kadına şiddet suçu’ diye bir suç tanımı yokken, AK Parti sadece kamuoyunun tepkilerini ortadan kaldırmak amacıyla popülist bir yaklaşımla “kadına şiddet suçu”nun kapsam dışı bırakıldığını açıklamıştır. Türk Ceza kanununda böyle bir suç başlığı yoktur, içeriğine bakıldığında da yine kadına karşı işlenen suçlardan ‘kasten yaralama suçunu işleyenlerin mevcut düzenlemeden yararlanacağı ortadadır.

Daha açık izah etmek gerekirse; kasten yaralama suçu eğer üst soya, alt soya eşe, kardeşe ve gebe kadına karşı işlenmişse verilecek ceza yarı oranında artırılır deniliyor. Yani bunlar infaz paketinden yararlanamayacak ama bunun dışındaki kasten yaralama suçu kadına ve çocuğa karşı işlenmiş olsa dahi bu suçu işleyenler infaz paketinden yararlanabilecek. Buradan sadece aile içi kadına şiddeti kapsayan ancak sokakta şiddete uğrayan bir kadının mağduriyetinin gözardı edildiği sonucu çıkmaktadır. Bize göre infaz paketinin en önemli eksikliklerinden biri budur. ’Mağduru’ yada ‘Maruz kalanı kadın olan suçlar’ yerine ‘kadına karşı şiddet suçu’ denilerek belli suç tiplerinin nitelikli halleri kapsam dışı bırakılacaktır. Bu gerçekten popülizm odaklı siyasi iktidarın yine sadece tepkiler üzerine yapmış olmak için yaptığı düzenlemenin muhtemel korkunç sonuçlarını ortaya koymaktadır.

“Değişiklik adalet ve eşitlikten uzaktır”

Cumhuriyet Halk Partisi bu süreçte, özellikle kadına şiddet, cinsel saldırı ve istismar suçlarının kapsam dışı tutulması noktasında net tavır almıştır. Aynı şekilde doğrudan silahlı eylemlere karışmış terör suçlularının da kapsam dışı tutulmasına bir itirazımız bulunmamıştır. Ancak; Eline silah dahi almamış, şiddete bulaşmamış kişileri kapsamayıp, eli kanlı silahlı çetelerinin sokağa salındığı, bir çocuğu fuhuşa teşvik edenin ya da şebeke suyuna zehir karıştıranın yararlandığı ancak sosyal medya paylaşımı nedeniyle terör örgütü sempatizanı sayılanın yararlanamadığı adaletsiz yaklaşıma karşı çıkılmıştır.

“Kalem tutan el silah tutan elden tehlikeli mi?”

Salt muhalif kimliklerinden veya düşüncelerinden ötürü tutuklu ya da hükümlü bulunan onlarca gazeteci, akademisyen, yazar ve aydın için ya da düşüncesini iktidarın hoşuna gitmeyecek biçimde açıkladığı, gösteri-yürüyüş yaptığı, kitap yazdığı, sosyal medyada eleştirdiği veya sadece haber yaptığı için terör örgütü üyesi-sempatizanı ilan edilen onlarca vatandaşımız için adalet sağlayacak bir düzenlemenin sunulmamış olması da toplum vicdanını rahatsız eden bir diğer eksikliktir. Görülmektedir ki; bu iktidar kalem tutan eli silah tutan elden daha tehlikeli görmektedir.

“Yargıya güvensizlik bu iktidarın eseridir”

Biz biliyoruz ki; son 18 yılda cezaevindeki hükümlü-tutuklu sayısının 6 katına çıkmasında, toplum dengelerinin bizatihi iktidar tarafından bozulmasının yanı sıra AKP iktidarının suç ve suçlu yaratan politikaları etkin olmuştur.

Vesayet altına alınmaya çalışılan yargı eliyle; iktidarlarına yönelik her türlü eleştirinin baskılama yoluna gidildiği, muhalif her türlü düşüncenin susturulduğu, en basit bir demokratik hakkın kullanımının dahi cezalandırıldığı bir korku düzeninde, bu zihniyet değişmediği müddetçe, şekli düzenlemeler ile hiçbir zaman arzulanan sonuca ulaşılamayacağını da tarihteki örnekleriyle gördük, biliyoruz.

Adalete ve yargıya güven sadece kanunlarla ve düzenlemelerle değil; gerçekten adalet duygusunu özümsemiş, topluma duyarlı bir siyasi irade ve vesayetten sıyrılmış, bağımsız bir yargı ile mümkün olacaktır.

“Takipçisiyiz”

Bu minvalde ceza ve infaz hukukunun başlıca amacı olan “suçlunun ıslahı” anlayışına hizmet etmeyen; olumlu yanları olmakla birlikte “adalet” ve “eşitlik” yönünün eksik olduğu bu tasarının; kanunlaşma sonrasının da takipçisi olacağımızı; toplum beklentileri ve hassasiyetleri doğrultusunda tavır sergileyeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu