EMEP: “Kadın hakları ve cinayetlerinin sorumlusu AKP iktidarıdır”
EMEP: “Kadın hakları ve cinayetlerinin sorumlusu AKP iktidarıdır” … Erkan; “bu ülkede her bir genç kadının canının tehlikede olduğunu Gülistan Doku’dan, Şule Çet’ten, Feray Şahin’den, Ceren Özdemir’den, Özgecan Aslan’dan biliyor kadınlar” dedi. detaylar haberimizde…
EMEP: “Kadın hakları ve cinayetlerinin sorumlusu AKP iktidarıdır”
Emek Partisi İl Başkanı Arzu Erkan, Pınar Gültekin’in katledilmesiyle ilgili yaptığı açıklamada “Öldürülen, katledilen, şiddet gören, taciz edilen tüm kadınların vebali bu iktidarındır” dedi.
Emek Partisi (EMEP) İl Başkanı Arzu Erkan, üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in katledilmesiyle ilgili yaptığı açıklamada; “Öldürülen, katledilen, şiddet gören, korkutulan, taciz edilen, yaşamı soldurulan, geleceği ellerinden alınan tüm kadınların vebali bu iktidarındır” dedi.
Muğla Akyaka’da 5 gündür haber alınamayan üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in, reddettiği erkek tarafından vahşi bir şekilde katledildiğinin ortaya çıktığını belirten EMEP İl Başkanı Arzu Erkan; “Pınar Gültekin’in kaybolduğu ilk günden beri kadınlar kaygıyla akıbetini sordular genç kadının… Ses yükselttiler bulabildikleri her mecradan. Çünkü bu ülkede haber alınamayan kadınların başına gelenlerde hep bir ısrarlı takip, taciz, şiddet ve cinayet olduğunu biliyor kadınlar… Çünkü bu ülkede her bir genç kadının canının tehlikede olduğunu Gülistan Doku’dan, Şule Çet’ten, Feray Şahin’den, Ceren Özdemir’den, Özgecan Aslan’dan biliyor kadınlar… Her gün can tehlikesiyle yaşamanın, ‘Acaba bugün hangi kız kardeşimiz şiddete uğrayacak, nereden bir çocuk istismarı haberi gelecek…’ diye kaygılanmanın, öldürülen, işkenceye uğrayan, dayak yiyen, cinsel şiddete uğrayan kadınların haberleri dört bir yandan yükseldikçe kendi canından, bugününden, geleceğinden endişe duymanın ne demek olduğunu çok, çok iyi biliyor kadınlar…” dedi.
“ÖLDÜRÜLEN, KATLEDİLEN, ŞİDDET GÖREN, GELECEĞİ ELİNDEN ALINAN TÜM KADINLARIN VEBALİ BU İKTİDARINDIR”
Pınar Gültekin’in bu ülkedeki kadın cinayetlerinin büyük çoğunluğunun arkasındaki sebeple; “Hayır” dediği için, kendi hayatını kendi kararlarıyla şekillendirmek istediği için öldürüldüğünü belirten Erkan şunları söyledi:
“Biliyoruz ki bugün İstanbul Sözleşmesi’ni iptal etmek isteyenler, kadınlar kendi hayatları hakkında karar veremesin istiyorlar! Öldürülen, katledilen, şiddet gören, korkutulan, taciz edilen, yaşamı soldurulan, geleceği elinden alınan tüm kadınların vebali bu iktidarındır! 18 yıldır kadın cinayetlerindeki sistematik artışa seyirci kalmakla yetinmeyen, hayatın her alanında erkek egemen zihniyeti pekiştirerek kadın katillerini kollayan iktidarındır!
Kadınlar kadın cinayetlerine karşı acil önlem talep ederken, haklarının korunmasını, yasaların gereği gibi uygulanmasını isterken duymayan; cemaatlerin, tarikatların kadın düşmanı, gerici kampanyalarına kulak veren iktidarındır!
Kadına yönelik şiddetin en temel nedenlerinden olan eşitsizliği ortadan kaldırmak için devlete yükümlülükler veren İstanbul Sözleşmesi’ni iptal etmeyi tartışan, eşitliği yok edip yerine ‘fıtrat’ı dayatan, irşat bürolarıyla kadınlara itaat telkin eden, çıkardığı kadın paketleriyle kadınlar için muhafazakâr, itaatkâr, suskun, aile içine sıkıştırılmış, annelikle belirlenmiş bir yaşam kalıbı biçen iktidarındır!
Kadın düşmanlığını diline pelesenk edip, kadınları her türlü şiddete açık hale getirip, bu politikalardan güç alan erkeklere, kadınlara her türlü şiddeti uygulama ‘hak ve yetkisini’ veren iktidarındır!
“KADIN KATLİAMLARINA, KADINLARIN HAKLARINA SALDIRILARA KARŞI MÜCADELEYE VE ÖRGÜTLENMEYE ÇAĞIRIYORUZ”
Kadın cinayetlerinin politik olduğunu ifade eden Arzu Erkan şu ifadeleri kullandı: “Eşitliğin altının oyulduğu her yeni gün, yeni kadın katliamları ev içinde, sokakta, kentlerde yaşanmaya devam edecek!
Pınar’ın, Gülistan’ın, Şule’nin, Feray’ın, Ceren’in, Özgecan’ın ve kaybettiğimiz nice kadınların hesabını soracağız…
İstanbul Sözleşmesi’ne saldırıların devamında 6284 Sayılı Şiddeti Önleme Yasası’na, nafaka hakkına, çocuk istismarını önleyen TCK 103. maddeye, boşanmaların önlenmesi için getirilecek arabuluculuk uygulamalarına sıranın geleceğini biliyoruz.
Kadın katliamlarına, kadınların haklarına yönelik saldırılara karşı başta kadınlar olmak üzere tüm toplum kesimlerini sesini yükseltmeye, mücadeleye ve örgütlenmeye çağırıyoruz.”