EMEP: Valinin görevi sadece salgında gelinen aşamayı açıklamak mıdır?

EMEP: Valinin görevi sadece salgında gelinen aşamayı açıklamak mıdır? … Erkan; “İcra makamında bulunanların görevi sadece vaka sayılarını açıklamak, salgının yayılma hızına dair değerlendirmelerde bulunmak mıdır?” dedi. detaylar haberimizde…

EMEP: Valinin görevi sadece salgında gelinen aşamayı açıklamak mıdır?

“Vaka sayıları yönetilemez bir duruma doğru gidiyor” açıklaması yapan Kocaeli Valisi Seddar Yavuz’u eleştiren Emek Partisi (EMEP) Kocaeli İL Başkanı Arzu Erkan, “Mesele ‘vakalar artıyor’ demek değil, mesele virüsün yayılımını engellemek için gerçekten önlem almaktır” dedi.

Geçtiğimiz günlerde Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, koronavirüs salgınına dair basına yaptığı açıklamada “Vaka sayıları yönetilemez bir duruma doğru gidiyor” ifadelerini kullanmıştı. Valinin açıklamasına dair EMEP Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan şu soruyu sordu: “İcra makamında bulunanların görevi sadece vaka sayılarını açıklamak, salgının yayılma hızına dair değerlendirmelerde bulunmak mıdır?”

“NASIL BİR ÖNLEM ALINACAK?”

Kocaeli’de koronavirüs testi için uzun kuyrukların oluştuğunu belirten Erkan, “Vali açıklamasında en fazla pozitif vaka görülen yaş grubunun ise 20-40 yaş aralığında olduğunu dile getirirken, bu yaş grubundaki vaka artışının nedenini ise ‘Kendilerine bir şey olmayacağını varsayarak daha dikkatsiz davranıyorlar’ şeklinde yorumlamış. Vali Yavuz bu açıklamaları yaparken yerel basına yansıyan bir diğer haberde kentimizde Kovid-19 poliklinikleri önünde test yaptırmak için bekleyen yurttaşların uzun kuyruklar oluşturduğu şeklindeydi. Kuşkusuz, Vali Yavuz’un pandemiye ilişkin bilgilendirmede bulunması, çeşitli uyarılar yapması önemlidir. Lakin gerek Vali Yavuz’un açıklamaları, gerekse de ülke genelinde pandemi sürecini yöneten Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamaları akıllara şu soruları getirmektedir. İcra makamında bulunanların görevi sadece vaka sayılarını açıklamak, salgının yayılma hızına dair değerlendirmelerde bulunmak mıdır? Bu tabloyu tersine çevirmek için nasıl bir önlem alınacaktır? En fazla vaka görülen 20-40 yaş aralığındaki yurttaşların kaçı işçidir? Kaçı yaşamını sürdürmek için çalışmak zorunda olduğu için pandemiye rağmen işe gitmek durumundadır?” ifadelerini kullandı.

“TMM DEMENİN ÖTESİNE GİDİLMİYOR!”

Kocaeli’de koronavirüs vakalarının artışa geçtiğinin herkes tarafından bilindiğini söyleyen Erkan, “Bunun için hiç uzağa gitmeden ilimizde faaliyet gösteren fabrika ve işyerlerine, yüzyüze eğitime başlanan okullara bakmak yeterlidir. Mesele ‘vakalar artıyor’ demek değildir, mesele virüsün yayılımını engellemek için gerçekten önlem almaktır. Fabrikalarda vaka sayıları artarken işçiler çalışmaya devam etmektedir. Testi pozitif olan ve onlarla temaslı olan işçiler karantinaya alınırken, diğer işçiler ise eksik eleman nedeniyle iş yükü artırılarak ve fazla mesailerle çalıştırılıyor. İşçiler ne bedensel ne de ruhen dinlenemiyor. Bu tabloyu değiştirmek için hiçbir adım atılmazken salgınla mücadele sadece yurttaşın alacağı kişisel tedbirlerle sınırlıymış gibi, hala ‘Temizlik, maske ve mesafe’ demenin ötesine gidilmiyor” dedi.

“NE SABIR KALDI NE DAYANACAK GÜÇ!”

Yapılacak olanın belli olduğunu vurgulayan Erkan; “Yaşamsal açıdan zorunlu mal ve hizmet üreten işyerleri dışında tüm işyerlerinde üretim en az 14 gün süreyle durdurulmalı; işçiler ise hiçbir maddi kayıp yaşamadan ücretli izne çıkarılmalıdır. Pandemi döneminde çıkarılan ekonomik destek paketlerinden bu ülkenin emekçilerinin, bu ülkenin işçilerinin payına kazanılmış haklarının gasp edilmesi ve esnek çalışmanın yaygınlaşması düşmüş, patronlar ise deyim yerindeyse teşviklerle ihya edilmiştir. Bu ülkenin işçilerinin emekçilerinin alınteri ve emeğinden kesilen vergiler, yetmemiş olacak ki işsizlik sigortası fonu, teşvikler, desteklerle patronlara peşkeş çekilirken, işçilere ise sabredin denilmiştir.

“BÜTÇE HALK İÇİN KULLANILMALIDIR”

Artık ne sabır kalmıştır, ne de dayanacak güç. Salgına karşı ücretli izin ve yaygın test bu ülkenin, bu kentin emekçilerinin hakkıdır. Maske dahil tüm hijyenik ürünler halka ücretsiz dağıtılmalıdır. Sağlık ve eğitim hakkına tüm yurttaşlar ücretsiz erişebilmelidir. Dolar kurundaki yükseliş ve ard arda gelen zamlarla yaşam koşulları gittikçe ağırlaşan emekçiler desteklenmeli, bütçe halk için kullanılmalıdır. Bu talepler bu kentin işçi ve emekçilerinin ortak talepleridir. Bu talepleri elde etmek için ise birlikte mücadele etmek şarttır. Salgının görüldüğü ilk günden bugüne yaşananlar bu gerçeği her gün ama her gün bütün çıplaklığı ile ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.