Aşılar Hint mutasyonuna karşı ne kadar etkili?
Kaynak: DW Türkçe
KORONAVİRÜS AŞILARI DELTA MUTANTLARINA KARŞI ETKİLİ Mİ?
Bazı laboratuvar çalışmalarından elde edilen sonuçlara göre Delta varyantı, aşılara karşı, SARS-Cov-2’nin diğer varyantlarından daha fazla direnç gösteriyor. Haziran ayı başlarında “The Lancet” dergisinde İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçları yayınlandı.
Araştırmada Delta varyantına uygulanan iki doz Pfizer/Biontech aşısından sonra özgün virüs tipine göre vücutta altı kat daha düşük antikor geliştiği saptandı. Bu gerileme oranı ilk kez İngiltere’de tespit edilen Alfa varyantında 2,6 faktör, ilk kez Güney Afrika’da görülen Beta varyantında ise 4,9 faktör olarak belirlenmişti.
UZMANLAR İYİMSER
Ancak uzmanlar antikor sayılarının aşıların etkinliğinde belirleyici olmalarına karşın tek etkili unsur olmadığını belirtiyor. Sadece antikorları hesaba katmanın yeterli olmayacağını belirten uzmanlar özellikle virüs yerine enfekte olmuş hücrelere saldıran Sitotoksik T hücrelerinin (öldürücü hücreler) önemine dikkat çekiyorlar.
Bu nedenle, sadece laboratuvar koşullarında değil, gerçek koşullarda yapılan çalışmaların daha önemli olduğuna işaret eden uzmanlar bu konuda da elde edilen ilk sonuçların umut verici olduğunun altını çiziyorlar.
İngiltere Halk Sağlığı Dairesi (PHE) tarafından gerçekleştirilen ve sonuçları Pazartesi günü açıklanan bir araştırmada ise ise iki doz korona aşısı yaptırdıktan sonra Delta veya Alfa varyantları ile enfekte olan kişiler hastalığı daha kolay atlatıyor. Buna göre iki doz Pfizer/BioNTech aşısı B.1.617.2 varyantında vakaların yüzde 96’sında yatarak tedaviyi engelledi. Astrazeneca aşısında bu oran yüzde 92 olarak saptandı.
Kaynak: DW Türkçe
“KISITLAMALARA YENİDEN DÖNÜLEBİLİR”
Montgomery, ülkelerin kısıtlamaları gevşetirken ve seyahat engellerini kaldırırken Delta varyantının etkisini de hesaba katmaları ve İngiltere’de olduğu gibi gerekirse yeniden kısıtlamalara başvurmalarını salık verdi.
Almanya’da salgınla mücadeleden sorumlu Robert Koch Enstitüsü’nün (RKI) en son verilerine göre, Delta varyant ülkenin 16 eyaletinin tamamında görüldü.
Almanya’da Delta varyantının yaygınlık oranı tüm korona enfeksiyonları arasında yüzde 6,2 olarak belirlendi. Buna karşın İngiltere’de durum Almanya’dakinden çok farklı. Zira bu ülkede görülen tüm corona virüs enfeksiyonlarının yüzde 96’sını DSÖ tarafından endişe verici olarak sınıflandırılan Delta varyantı oluşturuyor. İngiltere’de bu nedenle kısıtlamalara önemli ölçüde geri dönüldü.
KORONAVİRÜS AŞILARI DELTA MUTANTLARINA KARŞI ETKİLİ Mİ?
Bazı laboratuvar çalışmalarından elde edilen sonuçlara göre Delta varyantı, aşılara karşı, SARS-Cov-2’nin diğer varyantlarından daha fazla direnç gösteriyor. Haziran ayı başlarında “The Lancet” dergisinde İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçları yayınlandı.
Araştırmada Delta varyantına uygulanan iki doz Pfizer/Biontech aşısından sonra özgün virüs tipine göre vücutta altı kat daha düşük antikor geliştiği saptandı. Bu gerileme oranı ilk kez İngiltere’de tespit edilen Alfa varyantında 2,6 faktör, ilk kez Güney Afrika’da görülen Beta varyantında ise 4,9 faktör olarak belirlenmişti.
UZMANLAR İYİMSER
Ancak uzmanlar antikor sayılarının aşıların etkinliğinde belirleyici olmalarına karşın tek etkili unsur olmadığını belirtiyor. Sadece antikorları hesaba katmanın yeterli olmayacağını belirten uzmanlar özellikle virüs yerine enfekte olmuş hücrelere saldıran Sitotoksik T hücrelerinin (öldürücü hücreler) önemine dikkat çekiyorlar.
Bu nedenle, sadece laboratuvar koşullarında değil, gerçek koşullarda yapılan çalışmaların daha önemli olduğuna işaret eden uzmanlar bu konuda da elde edilen ilk sonuçların umut verici olduğunun altını çiziyorlar.
İngiltere Halk Sağlığı Dairesi (PHE) tarafından gerçekleştirilen ve sonuçları Pazartesi günü açıklanan bir araştırmada ise ise iki doz korona aşısı yaptırdıktan sonra Delta veya Alfa varyantları ile enfekte olan kişiler hastalığı daha kolay atlatıyor. Buna göre iki doz Pfizer/BioNTech aşısı B.1.617.2 varyantında vakaların yüzde 96’sında yatarak tedaviyi engelledi. Astrazeneca aşısında bu oran yüzde 92 olarak saptandı.
Kaynak: DW Türkçe
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını aşıların geliştirilip uygulanmaya başlaması ve kısıtlamaların etkisiyle hızını önemli ölçüde yitirdi. Dünya genelinde koronavirüs vaka sayıları hızla düşerken, Covid-19’a bağlı ölümlerde de gözle görülür bir azalma kaydediliyor.
Virüsün mutasyona uğrayan varyantları, ilk ortaya çıkan formatı karşısında çok daha bulaşıcı ve tehlikeli olabiliyor. Bilim insanları daha tehlikeli olduğu belirtilen ve ilk olarak Hindistan’da tespit edilen Delta varyantına karşı dikkatli olunması çağrısında bulunuyor. Peki aşılar bu varyanta karşı etkisiz mi?
SARS-CoV-2’nin ilk ortaya çıktığı formatından daha bulaşıcı olması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından, “endişe verici” olarak sınıflandırılan Delta varyantı dünya genelinde hızla yayılıyor.
Dünya Tabipler Birliği Başkanı Frank Ulrich Montgomery, Delta mutasyonunun hızlı bir şekilde yayıldığını belirterek, ilgilileri dikkatli olmaları ve zamanında gerekli önlemleri almaları konusunda uyardı.
Delta varyantı bulaşan insanların hemen hastalık belirtisi göstermediğine dikkat çeken Montgomery, Alman Funke Medya Grubu’na verdiği demeçte, “Bu varyantın en sinsi özelliği, enfekte olanların boğazlarında çok hızlı bir şekilde, çok yüksek bir viral etkiye yol açmaları. Böylece insanlar enfekte olduklarını fark etmeden (virüsü) başkalarına bulaştırabiliyor” dedi.
“KISITLAMALARA YENİDEN DÖNÜLEBİLİR”
Montgomery, ülkelerin kısıtlamaları gevşetirken ve seyahat engellerini kaldırırken Delta varyantının etkisini de hesaba katmaları ve İngiltere’de olduğu gibi gerekirse yeniden kısıtlamalara başvurmalarını salık verdi.
Almanya’da salgınla mücadeleden sorumlu Robert Koch Enstitüsü’nün (RKI) en son verilerine göre, Delta varyant ülkenin 16 eyaletinin tamamında görüldü.
Almanya’da Delta varyantının yaygınlık oranı tüm korona enfeksiyonları arasında yüzde 6,2 olarak belirlendi. Buna karşın İngiltere’de durum Almanya’dakinden çok farklı. Zira bu ülkede görülen tüm corona virüs enfeksiyonlarının yüzde 96’sını DSÖ tarafından endişe verici olarak sınıflandırılan Delta varyantı oluşturuyor. İngiltere’de bu nedenle kısıtlamalara önemli ölçüde geri dönüldü.
KORONAVİRÜS AŞILARI DELTA MUTANTLARINA KARŞI ETKİLİ Mİ?
Bazı laboratuvar çalışmalarından elde edilen sonuçlara göre Delta varyantı, aşılara karşı, SARS-Cov-2’nin diğer varyantlarından daha fazla direnç gösteriyor. Haziran ayı başlarında “The Lancet” dergisinde İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçları yayınlandı.
Araştırmada Delta varyantına uygulanan iki doz Pfizer/Biontech aşısından sonra özgün virüs tipine göre vücutta altı kat daha düşük antikor geliştiği saptandı. Bu gerileme oranı ilk kez İngiltere’de tespit edilen Alfa varyantında 2,6 faktör, ilk kez Güney Afrika’da görülen Beta varyantında ise 4,9 faktör olarak belirlenmişti.
UZMANLAR İYİMSER
Ancak uzmanlar antikor sayılarının aşıların etkinliğinde belirleyici olmalarına karşın tek etkili unsur olmadığını belirtiyor. Sadece antikorları hesaba katmanın yeterli olmayacağını belirten uzmanlar özellikle virüs yerine enfekte olmuş hücrelere saldıran Sitotoksik T hücrelerinin (öldürücü hücreler) önemine dikkat çekiyorlar.
Bu nedenle, sadece laboratuvar koşullarında değil, gerçek koşullarda yapılan çalışmaların daha önemli olduğuna işaret eden uzmanlar bu konuda da elde edilen ilk sonuçların umut verici olduğunun altını çiziyorlar.
İngiltere Halk Sağlığı Dairesi (PHE) tarafından gerçekleştirilen ve sonuçları Pazartesi günü açıklanan bir araştırmada ise ise iki doz korona aşısı yaptırdıktan sonra Delta veya Alfa varyantları ile enfekte olan kişiler hastalığı daha kolay atlatıyor. Buna göre iki doz Pfizer/BioNTech aşısı B.1.617.2 varyantında vakaların yüzde 96’sında yatarak tedaviyi engelledi. Astrazeneca aşısında bu oran yüzde 92 olarak saptandı.
Kaynak: DW Türkçe
KORONAVİRÜS AŞILARI DELTA MUTANTLARINA KARŞI ETKİLİ Mİ?
Bazı laboratuvar çalışmalarından elde edilen sonuçlara göre Delta varyantı, aşılara karşı, SARS-Cov-2’nin diğer varyantlarından daha fazla direnç gösteriyor. Haziran ayı başlarında “The Lancet” dergisinde İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçları yayınlandı.
Araştırmada Delta varyantına uygulanan iki doz Pfizer/Biontech aşısından sonra özgün virüs tipine göre vücutta altı kat daha düşük antikor geliştiği saptandı. Bu gerileme oranı ilk kez İngiltere’de tespit edilen Alfa varyantında 2,6 faktör, ilk kez Güney Afrika’da görülen Beta varyantında ise 4,9 faktör olarak belirlenmişti.
UZMANLAR İYİMSER
Ancak uzmanlar antikor sayılarının aşıların etkinliğinde belirleyici olmalarına karşın tek etkili unsur olmadığını belirtiyor. Sadece antikorları hesaba katmanın yeterli olmayacağını belirten uzmanlar özellikle virüs yerine enfekte olmuş hücrelere saldıran Sitotoksik T hücrelerinin (öldürücü hücreler) önemine dikkat çekiyorlar.
Bu nedenle, sadece laboratuvar koşullarında değil, gerçek koşullarda yapılan çalışmaların daha önemli olduğuna işaret eden uzmanlar bu konuda da elde edilen ilk sonuçların umut verici olduğunun altını çiziyorlar.
İngiltere Halk Sağlığı Dairesi (PHE) tarafından gerçekleştirilen ve sonuçları Pazartesi günü açıklanan bir araştırmada ise ise iki doz korona aşısı yaptırdıktan sonra Delta veya Alfa varyantları ile enfekte olan kişiler hastalığı daha kolay atlatıyor. Buna göre iki doz Pfizer/BioNTech aşısı B.1.617.2 varyantında vakaların yüzde 96’sında yatarak tedaviyi engelledi. Astrazeneca aşısında bu oran yüzde 92 olarak saptandı.
Kaynak: DW Türkçe
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını aşıların geliştirilip uygulanmaya başlaması ve kısıtlamaların etkisiyle hızını önemli ölçüde yitirdi. Dünya genelinde koronavirüs vaka sayıları hızla düşerken, Covid-19’a bağlı ölümlerde de gözle görülür bir azalma kaydediliyor.
Virüsün mutasyona uğrayan varyantları, ilk ortaya çıkan formatı karşısında çok daha bulaşıcı ve tehlikeli olabiliyor. Bilim insanları daha tehlikeli olduğu belirtilen ve ilk olarak Hindistan’da tespit edilen Delta varyantına karşı dikkatli olunması çağrısında bulunuyor. Peki aşılar bu varyanta karşı etkisiz mi?
SARS-CoV-2’nin ilk ortaya çıktığı formatından daha bulaşıcı olması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından, “endişe verici” olarak sınıflandırılan Delta varyantı dünya genelinde hızla yayılıyor.
Dünya Tabipler Birliği Başkanı Frank Ulrich Montgomery, Delta mutasyonunun hızlı bir şekilde yayıldığını belirterek, ilgilileri dikkatli olmaları ve zamanında gerekli önlemleri almaları konusunda uyardı.
Delta varyantı bulaşan insanların hemen hastalık belirtisi göstermediğine dikkat çeken Montgomery, Alman Funke Medya Grubu’na verdiği demeçte, “Bu varyantın en sinsi özelliği, enfekte olanların boğazlarında çok hızlı bir şekilde, çok yüksek bir viral etkiye yol açmaları. Böylece insanlar enfekte olduklarını fark etmeden (virüsü) başkalarına bulaştırabiliyor” dedi.
“KISITLAMALARA YENİDEN DÖNÜLEBİLİR”
Montgomery, ülkelerin kısıtlamaları gevşetirken ve seyahat engellerini kaldırırken Delta varyantının etkisini de hesaba katmaları ve İngiltere’de olduğu gibi gerekirse yeniden kısıtlamalara başvurmalarını salık verdi.
Almanya’da salgınla mücadeleden sorumlu Robert Koch Enstitüsü’nün (RKI) en son verilerine göre, Delta varyant ülkenin 16 eyaletinin tamamında görüldü.
Almanya’da Delta varyantının yaygınlık oranı tüm korona enfeksiyonları arasında yüzde 6,2 olarak belirlendi. Buna karşın İngiltere’de durum Almanya’dakinden çok farklı. Zira bu ülkede görülen tüm corona virüs enfeksiyonlarının yüzde 96’sını DSÖ tarafından endişe verici olarak sınıflandırılan Delta varyantı oluşturuyor. İngiltere’de bu nedenle kısıtlamalara önemli ölçüde geri dönüldü.
KORONAVİRÜS AŞILARI DELTA MUTANTLARINA KARŞI ETKİLİ Mİ?
Bazı laboratuvar çalışmalarından elde edilen sonuçlara göre Delta varyantı, aşılara karşı, SARS-Cov-2’nin diğer varyantlarından daha fazla direnç gösteriyor. Haziran ayı başlarında “The Lancet” dergisinde İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçları yayınlandı.
Araştırmada Delta varyantına uygulanan iki doz Pfizer/Biontech aşısından sonra özgün virüs tipine göre vücutta altı kat daha düşük antikor geliştiği saptandı. Bu gerileme oranı ilk kez İngiltere’de tespit edilen Alfa varyantında 2,6 faktör, ilk kez Güney Afrika’da görülen Beta varyantında ise 4,9 faktör olarak belirlenmişti.
UZMANLAR İYİMSER
Ancak uzmanlar antikor sayılarının aşıların etkinliğinde belirleyici olmalarına karşın tek etkili unsur olmadığını belirtiyor. Sadece antikorları hesaba katmanın yeterli olmayacağını belirten uzmanlar özellikle virüs yerine enfekte olmuş hücrelere saldıran Sitotoksik T hücrelerinin (öldürücü hücreler) önemine dikkat çekiyorlar.
Bu nedenle, sadece laboratuvar koşullarında değil, gerçek koşullarda yapılan çalışmaların daha önemli olduğuna işaret eden uzmanlar bu konuda da elde edilen ilk sonuçların umut verici olduğunun altını çiziyorlar.
İngiltere Halk Sağlığı Dairesi (PHE) tarafından gerçekleştirilen ve sonuçları Pazartesi günü açıklanan bir araştırmada ise ise iki doz korona aşısı yaptırdıktan sonra Delta veya Alfa varyantları ile enfekte olan kişiler hastalığı daha kolay atlatıyor. Buna göre iki doz Pfizer/BioNTech aşısı B.1.617.2 varyantında vakaların yüzde 96’sında yatarak tedaviyi engelledi. Astrazeneca aşısında bu oran yüzde 92 olarak saptandı.
Kaynak: DW Türkçe
“KISITLAMALARA YENİDEN DÖNÜLEBİLİR”
Montgomery, ülkelerin kısıtlamaları gevşetirken ve seyahat engellerini kaldırırken Delta varyantının etkisini de hesaba katmaları ve İngiltere’de olduğu gibi gerekirse yeniden kısıtlamalara başvurmalarını salık verdi.
Almanya’da salgınla mücadeleden sorumlu Robert Koch Enstitüsü’nün (RKI) en son verilerine göre, Delta varyant ülkenin 16 eyaletinin tamamında görüldü.
Almanya’da Delta varyantının yaygınlık oranı tüm korona enfeksiyonları arasında yüzde 6,2 olarak belirlendi. Buna karşın İngiltere’de durum Almanya’dakinden çok farklı. Zira bu ülkede görülen tüm corona virüs enfeksiyonlarının yüzde 96’sını DSÖ tarafından endişe verici olarak sınıflandırılan Delta varyantı oluşturuyor. İngiltere’de bu nedenle kısıtlamalara önemli ölçüde geri dönüldü.
KORONAVİRÜS AŞILARI DELTA MUTANTLARINA KARŞI ETKİLİ Mİ?
Bazı laboratuvar çalışmalarından elde edilen sonuçlara göre Delta varyantı, aşılara karşı, SARS-Cov-2’nin diğer varyantlarından daha fazla direnç gösteriyor. Haziran ayı başlarında “The Lancet” dergisinde İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçları yayınlandı.
Araştırmada Delta varyantına uygulanan iki doz Pfizer/Biontech aşısından sonra özgün virüs tipine göre vücutta altı kat daha düşük antikor geliştiği saptandı. Bu gerileme oranı ilk kez İngiltere’de tespit edilen Alfa varyantında 2,6 faktör, ilk kez Güney Afrika’da görülen Beta varyantında ise 4,9 faktör olarak belirlenmişti.
UZMANLAR İYİMSER
Ancak uzmanlar antikor sayılarının aşıların etkinliğinde belirleyici olmalarına karşın tek etkili unsur olmadığını belirtiyor. Sadece antikorları hesaba katmanın yeterli olmayacağını belirten uzmanlar özellikle virüs yerine enfekte olmuş hücrelere saldıran Sitotoksik T hücrelerinin (öldürücü hücreler) önemine dikkat çekiyorlar.
Bu nedenle, sadece laboratuvar koşullarında değil, gerçek koşullarda yapılan çalışmaların daha önemli olduğuna işaret eden uzmanlar bu konuda da elde edilen ilk sonuçların umut verici olduğunun altını çiziyorlar.
İngiltere Halk Sağlığı Dairesi (PHE) tarafından gerçekleştirilen ve sonuçları Pazartesi günü açıklanan bir araştırmada ise ise iki doz korona aşısı yaptırdıktan sonra Delta veya Alfa varyantları ile enfekte olan kişiler hastalığı daha kolay atlatıyor. Buna göre iki doz Pfizer/BioNTech aşısı B.1.617.2 varyantında vakaların yüzde 96’sında yatarak tedaviyi engelledi. Astrazeneca aşısında bu oran yüzde 92 olarak saptandı.
Kaynak: DW Türkçe
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını aşıların geliştirilip uygulanmaya başlaması ve kısıtlamaların etkisiyle hızını önemli ölçüde yitirdi. Dünya genelinde koronavirüs vaka sayıları hızla düşerken, Covid-19’a bağlı ölümlerde de gözle görülür bir azalma kaydediliyor.
Virüsün mutasyona uğrayan varyantları, ilk ortaya çıkan formatı karşısında çok daha bulaşıcı ve tehlikeli olabiliyor. Bilim insanları daha tehlikeli olduğu belirtilen ve ilk olarak Hindistan’da tespit edilen Delta varyantına karşı dikkatli olunması çağrısında bulunuyor. Peki aşılar bu varyanta karşı etkisiz mi?
SARS-CoV-2’nin ilk ortaya çıktığı formatından daha bulaşıcı olması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından, “endişe verici” olarak sınıflandırılan Delta varyantı dünya genelinde hızla yayılıyor.
Dünya Tabipler Birliği Başkanı Frank Ulrich Montgomery, Delta mutasyonunun hızlı bir şekilde yayıldığını belirterek, ilgilileri dikkatli olmaları ve zamanında gerekli önlemleri almaları konusunda uyardı.
Delta varyantı bulaşan insanların hemen hastalık belirtisi göstermediğine dikkat çeken Montgomery, Alman Funke Medya Grubu’na verdiği demeçte, “Bu varyantın en sinsi özelliği, enfekte olanların boğazlarında çok hızlı bir şekilde, çok yüksek bir viral etkiye yol açmaları. Böylece insanlar enfekte olduklarını fark etmeden (virüsü) başkalarına bulaştırabiliyor” dedi.
“KISITLAMALARA YENİDEN DÖNÜLEBİLİR”
Montgomery, ülkelerin kısıtlamaları gevşetirken ve seyahat engellerini kaldırırken Delta varyantının etkisini de hesaba katmaları ve İngiltere’de olduğu gibi gerekirse yeniden kısıtlamalara başvurmalarını salık verdi.
Almanya’da salgınla mücadeleden sorumlu Robert Koch Enstitüsü’nün (RKI) en son verilerine göre, Delta varyant ülkenin 16 eyaletinin tamamında görüldü.
Almanya’da Delta varyantının yaygınlık oranı tüm korona enfeksiyonları arasında yüzde 6,2 olarak belirlendi. Buna karşın İngiltere’de durum Almanya’dakinden çok farklı. Zira bu ülkede görülen tüm corona virüs enfeksiyonlarının yüzde 96’sını DSÖ tarafından endişe verici olarak sınıflandırılan Delta varyantı oluşturuyor. İngiltere’de bu nedenle kısıtlamalara önemli ölçüde geri dönüldü.
KORONAVİRÜS AŞILARI DELTA MUTANTLARINA KARŞI ETKİLİ Mİ?
Bazı laboratuvar çalışmalarından elde edilen sonuçlara göre Delta varyantı, aşılara karşı, SARS-Cov-2’nin diğer varyantlarından daha fazla direnç gösteriyor. Haziran ayı başlarında “The Lancet” dergisinde İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçları yayınlandı.
Araştırmada Delta varyantına uygulanan iki doz Pfizer/Biontech aşısından sonra özgün virüs tipine göre vücutta altı kat daha düşük antikor geliştiği saptandı. Bu gerileme oranı ilk kez İngiltere’de tespit edilen Alfa varyantında 2,6 faktör, ilk kez Güney Afrika’da görülen Beta varyantında ise 4,9 faktör olarak belirlenmişti.
UZMANLAR İYİMSER
Ancak uzmanlar antikor sayılarının aşıların etkinliğinde belirleyici olmalarına karşın tek etkili unsur olmadığını belirtiyor. Sadece antikorları hesaba katmanın yeterli olmayacağını belirten uzmanlar özellikle virüs yerine enfekte olmuş hücrelere saldıran Sitotoksik T hücrelerinin (öldürücü hücreler) önemine dikkat çekiyorlar.
Bu nedenle, sadece laboratuvar koşullarında değil, gerçek koşullarda yapılan çalışmaların daha önemli olduğuna işaret eden uzmanlar bu konuda da elde edilen ilk sonuçların umut verici olduğunun altını çiziyorlar.
İngiltere Halk Sağlığı Dairesi (PHE) tarafından gerçekleştirilen ve sonuçları Pazartesi günü açıklanan bir araştırmada ise ise iki doz korona aşısı yaptırdıktan sonra Delta veya Alfa varyantları ile enfekte olan kişiler hastalığı daha kolay atlatıyor. Buna göre iki doz Pfizer/BioNTech aşısı B.1.617.2 varyantında vakaların yüzde 96’sında yatarak tedaviyi engelledi. Astrazeneca aşısında bu oran yüzde 92 olarak saptandı.
Kaynak: DW Türkçe
KORONAVİRÜS AŞILARI DELTA MUTANTLARINA KARŞI ETKİLİ Mİ?
Bazı laboratuvar çalışmalarından elde edilen sonuçlara göre Delta varyantı, aşılara karşı, SARS-Cov-2’nin diğer varyantlarından daha fazla direnç gösteriyor. Haziran ayı başlarında “The Lancet” dergisinde İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçları yayınlandı.
Araştırmada Delta varyantına uygulanan iki doz Pfizer/Biontech aşısından sonra özgün virüs tipine göre vücutta altı kat daha düşük antikor geliştiği saptandı. Bu gerileme oranı ilk kez İngiltere’de tespit edilen Alfa varyantında 2,6 faktör, ilk kez Güney Afrika’da görülen Beta varyantında ise 4,9 faktör olarak belirlenmişti.
UZMANLAR İYİMSER
Ancak uzmanlar antikor sayılarının aşıların etkinliğinde belirleyici olmalarına karşın tek etkili unsur olmadığını belirtiyor. Sadece antikorları hesaba katmanın yeterli olmayacağını belirten uzmanlar özellikle virüs yerine enfekte olmuş hücrelere saldıran Sitotoksik T hücrelerinin (öldürücü hücreler) önemine dikkat çekiyorlar.
Bu nedenle, sadece laboratuvar koşullarında değil, gerçek koşullarda yapılan çalışmaların daha önemli olduğuna işaret eden uzmanlar bu konuda da elde edilen ilk sonuçların umut verici olduğunun altını çiziyorlar.
İngiltere Halk Sağlığı Dairesi (PHE) tarafından gerçekleştirilen ve sonuçları Pazartesi günü açıklanan bir araştırmada ise ise iki doz korona aşısı yaptırdıktan sonra Delta veya Alfa varyantları ile enfekte olan kişiler hastalığı daha kolay atlatıyor. Buna göre iki doz Pfizer/BioNTech aşısı B.1.617.2 varyantında vakaların yüzde 96’sında yatarak tedaviyi engelledi. Astrazeneca aşısında bu oran yüzde 92 olarak saptandı.
Kaynak: DW Türkçe
“KISITLAMALARA YENİDEN DÖNÜLEBİLİR”
Montgomery, ülkelerin kısıtlamaları gevşetirken ve seyahat engellerini kaldırırken Delta varyantının etkisini de hesaba katmaları ve İngiltere’de olduğu gibi gerekirse yeniden kısıtlamalara başvurmalarını salık verdi.
Almanya’da salgınla mücadeleden sorumlu Robert Koch Enstitüsü’nün (RKI) en son verilerine göre, Delta varyant ülkenin 16 eyaletinin tamamında görüldü.
Almanya’da Delta varyantının yaygınlık oranı tüm korona enfeksiyonları arasında yüzde 6,2 olarak belirlendi. Buna karşın İngiltere’de durum Almanya’dakinden çok farklı. Zira bu ülkede görülen tüm corona virüs enfeksiyonlarının yüzde 96’sını DSÖ tarafından endişe verici olarak sınıflandırılan Delta varyantı oluşturuyor. İngiltere’de bu nedenle kısıtlamalara önemli ölçüde geri dönüldü.
KORONAVİRÜS AŞILARI DELTA MUTANTLARINA KARŞI ETKİLİ Mİ?
Bazı laboratuvar çalışmalarından elde edilen sonuçlara göre Delta varyantı, aşılara karşı, SARS-Cov-2’nin diğer varyantlarından daha fazla direnç gösteriyor. Haziran ayı başlarında “The Lancet” dergisinde İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçları yayınlandı.
Araştırmada Delta varyantına uygulanan iki doz Pfizer/Biontech aşısından sonra özgün virüs tipine göre vücutta altı kat daha düşük antikor geliştiği saptandı. Bu gerileme oranı ilk kez İngiltere’de tespit edilen Alfa varyantında 2,6 faktör, ilk kez Güney Afrika’da görülen Beta varyantında ise 4,9 faktör olarak belirlenmişti.
UZMANLAR İYİMSER
Ancak uzmanlar antikor sayılarının aşıların etkinliğinde belirleyici olmalarına karşın tek etkili unsur olmadığını belirtiyor. Sadece antikorları hesaba katmanın yeterli olmayacağını belirten uzmanlar özellikle virüs yerine enfekte olmuş hücrelere saldıran Sitotoksik T hücrelerinin (öldürücü hücreler) önemine dikkat çekiyorlar.
Bu nedenle, sadece laboratuvar koşullarında değil, gerçek koşullarda yapılan çalışmaların daha önemli olduğuna işaret eden uzmanlar bu konuda da elde edilen ilk sonuçların umut verici olduğunun altını çiziyorlar.
İngiltere Halk Sağlığı Dairesi (PHE) tarafından gerçekleştirilen ve sonuçları Pazartesi günü açıklanan bir araştırmada ise ise iki doz korona aşısı yaptırdıktan sonra Delta veya Alfa varyantları ile enfekte olan kişiler hastalığı daha kolay atlatıyor. Buna göre iki doz Pfizer/BioNTech aşısı B.1.617.2 varyantında vakaların yüzde 96’sında yatarak tedaviyi engelledi. Astrazeneca aşısında bu oran yüzde 92 olarak saptandı.
Kaynak: DW Türkçe
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını aşıların geliştirilip uygulanmaya başlaması ve kısıtlamaların etkisiyle hızını önemli ölçüde yitirdi. Dünya genelinde koronavirüs vaka sayıları hızla düşerken, Covid-19’a bağlı ölümlerde de gözle görülür bir azalma kaydediliyor.
Virüsün mutasyona uğrayan varyantları, ilk ortaya çıkan formatı karşısında çok daha bulaşıcı ve tehlikeli olabiliyor. Bilim insanları daha tehlikeli olduğu belirtilen ve ilk olarak Hindistan’da tespit edilen Delta varyantına karşı dikkatli olunması çağrısında bulunuyor. Peki aşılar bu varyanta karşı etkisiz mi?
SARS-CoV-2’nin ilk ortaya çıktığı formatından daha bulaşıcı olması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından, “endişe verici” olarak sınıflandırılan Delta varyantı dünya genelinde hızla yayılıyor.
Dünya Tabipler Birliği Başkanı Frank Ulrich Montgomery, Delta mutasyonunun hızlı bir şekilde yayıldığını belirterek, ilgilileri dikkatli olmaları ve zamanında gerekli önlemleri almaları konusunda uyardı.
Delta varyantı bulaşan insanların hemen hastalık belirtisi göstermediğine dikkat çeken Montgomery, Alman Funke Medya Grubu’na verdiği demeçte, “Bu varyantın en sinsi özelliği, enfekte olanların boğazlarında çok hızlı bir şekilde, çok yüksek bir viral etkiye yol açmaları. Böylece insanlar enfekte olduklarını fark etmeden (virüsü) başkalarına bulaştırabiliyor” dedi.
“KISITLAMALARA YENİDEN DÖNÜLEBİLİR”
Montgomery, ülkelerin kısıtlamaları gevşetirken ve seyahat engellerini kaldırırken Delta varyantının etkisini de hesaba katmaları ve İngiltere’de olduğu gibi gerekirse yeniden kısıtlamalara başvurmalarını salık verdi.
Almanya’da salgınla mücadeleden sorumlu Robert Koch Enstitüsü’nün (RKI) en son verilerine göre, Delta varyant ülkenin 16 eyaletinin tamamında görüldü.
Almanya’da Delta varyantının yaygınlık oranı tüm korona enfeksiyonları arasında yüzde 6,2 olarak belirlendi. Buna karşın İngiltere’de durum Almanya’dakinden çok farklı. Zira bu ülkede görülen tüm corona virüs enfeksiyonlarının yüzde 96’sını DSÖ tarafından endişe verici olarak sınıflandırılan Delta varyantı oluşturuyor. İngiltere’de bu nedenle kısıtlamalara önemli ölçüde geri dönüldü.
KORONAVİRÜS AŞILARI DELTA MUTANTLARINA KARŞI ETKİLİ Mİ?
Bazı laboratuvar çalışmalarından elde edilen sonuçlara göre Delta varyantı, aşılara karşı, SARS-Cov-2’nin diğer varyantlarından daha fazla direnç gösteriyor. Haziran ayı başlarında “The Lancet” dergisinde İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçları yayınlandı.
Araştırmada Delta varyantına uygulanan iki doz Pfizer/Biontech aşısından sonra özgün virüs tipine göre vücutta altı kat daha düşük antikor geliştiği saptandı. Bu gerileme oranı ilk kez İngiltere’de tespit edilen Alfa varyantında 2,6 faktör, ilk kez Güney Afrika’da görülen Beta varyantında ise 4,9 faktör olarak belirlenmişti.
UZMANLAR İYİMSER
Ancak uzmanlar antikor sayılarının aşıların etkinliğinde belirleyici olmalarına karşın tek etkili unsur olmadığını belirtiyor. Sadece antikorları hesaba katmanın yeterli olmayacağını belirten uzmanlar özellikle virüs yerine enfekte olmuş hücrelere saldıran Sitotoksik T hücrelerinin (öldürücü hücreler) önemine dikkat çekiyorlar.
Bu nedenle, sadece laboratuvar koşullarında değil, gerçek koşullarda yapılan çalışmaların daha önemli olduğuna işaret eden uzmanlar bu konuda da elde edilen ilk sonuçların umut verici olduğunun altını çiziyorlar.
İngiltere Halk Sağlığı Dairesi (PHE) tarafından gerçekleştirilen ve sonuçları Pazartesi günü açıklanan bir araştırmada ise ise iki doz korona aşısı yaptırdıktan sonra Delta veya Alfa varyantları ile enfekte olan kişiler hastalığı daha kolay atlatıyor. Buna göre iki doz Pfizer/BioNTech aşısı B.1.617.2 varyantında vakaların yüzde 96’sında yatarak tedaviyi engelledi. Astrazeneca aşısında bu oran yüzde 92 olarak saptandı.
Kaynak: DW Türkçe